Mesajı Okuyun
Old 06-09-2011, 13:26   #56
mehves

 
Varsayılan

Yargı harçları neden nispi olarak alınıyor? Devlet alacağa ortak mı?

Öncelikle bu konu halledilmeli. Tamam bir bedeli olacak yargı hizmetinin. Ama gerçekçi bir bedel olmalı. Her gün yeni harçlar yaratılıyor. Örneğin yeni mamül "temyiz harcı". Ceza davalarında temyiz edenden harç alınıyor. Daha önce zaten nispi harç alınırken ek olarak bir maktu "temyiz harcı" da hukuk davalarına eklendi. Nedir bu? Devlet aklına estikçe harç mı yaratacak?

Harç maktu olmalı ve makul olmalı. İşin bedelinin devlete yüklenen yükü arttırması sözkonusu değil. Ama anlaşılan devletin "iştahını" arttırıyor.

Ayrıca, adli yardım mekanizması işler hale getirilmeli. Dava niteliklerine göre adli yardım düşünülmeli. Örneğin miras payının ödenmediği mirasçının açması gereken davalar, örneğin işçinin ve kazazedenin açması gereken davalar, örneğin idari davalar... Kişi çalışıyor diye mutlaka yargı hizmetinin bedelini ödeyebilir olduğu kabul edilmemeli, kişinin başını sokacak evi varsa adli yardım alamaz gibi bir yaklaşımdan artık vazgeçilmeli. Aranan hakkın niteliği önem kazanmalı.

Devlet hizmet bedeli alıyorsa komisyoncu pozisyonunda olmamalı.

Dava sonunda "kötüniyet" esasına dayalı bir tazminat sistemi oluşturulmalı. Böylece devlet de "kararı alan" vatandaşının yaşadığı tahsilat aşamasını bir zahmet yaşamalı. Yok öyle ben görevimi yapacağım, sen bana peşin öde, sonra alırsın karşı taraftan yaklaşımı. Kimse hizmeti vermeden bedelini almaz. Önce hizmet, sonra bedel.

Mahkemelerin kanayan yarası harç takip etmek. Bir hakim harç yattı mı yatmadı mı, eksik mi tamam mı gibi saçma sapan konuları takip etmek zorunda olmamalı.