Mesajı Okuyun
Old 05-03-2008, 23:15   #23
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Varsayalım ki, Ayşe'den 10.000 YTL borç aldım ve adıma kayıtlı menkul, gayrimenkul malım ve 3.kişilerde haczi kabil herhangi bir hak ve alacağım, YOK. Ama "Sözüm senettir kabilinden , yahut alacaklının şahsıma duyduğu bir inançla" bu borcu aldım. SÖZ VERDİĞİM GÜNDE ödemedim yahut öde/y/emedim. Alacaklım, söz verdiğim günde borcu ödeyeceğime olan inançla, başka birine borçlandı ve başka bir söz verdi.

Ödeme emri geldi, süre ihtaratlarım geldi, ama ödemedim veya öde/ye/medim. Borçlu olduğum alacaklım da X şahsına ödeyemedi. Zincir bozuldu mu? Bozuldu. Sorumlusu kim? Benim.

Ya taahhüdü ihlal suçu, 337 karşıtları, sizce neden hala var? Senet metninde imza ettiğim vade/ödeme tarihi, neden İİK daki gibi ödeme şartının ihlali olarak kabul görmüyor? Tamam, peki, ben Devlet değilim. Ama söz verilenin nesnesine göre neden "aynı eylem" kılık değiştiriyor ve değerinden yitiriyor? Neden?

Neden taahhüdü ihlal suçu, yalnız resmi merciler önünde ikrar edilirse taahhüdüm ciddiye alınıyor da ihlal eder isem, cezai müeyyideyi hak ediyorum?

Yoksa tahhüdü ihlalin de mi suç olmaktan çıkarılmasını savunuyoruz? Hedeflediğimiz "Söz uçar, yazı kalır" ın da mı gündelik yaşamda realitesini kaybetmesi ve devamında, yasa koyucunun da "Para borcu için, insan özgürlüğünü feda edememi benimseyip" kabullenmesi mi? (İİK.m.337 değişirken, 6186 değişti mi? Dahası koşut hükümlerin değişip değişmediğiyle ilgileniyor muyuz?) Ve nihayet devamında, alacak tahsil edilemediğinde, Devletin değil, icra memurlarının değil, "AVUKATIN" acz halinde kabul edildiğini ve hukuk dışı yollara tevessül etmede 1 numaralı müsebbip ilan edildiğini, bilmiyor muyuz?

1994 senesinden bu yana avukatlık yapıyorum. 14 yıllık meslek geçmişim içinde tecrübe ettiğim ödemeye mecbur edici en kısa ve en nazik ve üstelik "en sır yol", İİK nun hapsen tazyik öngören hükümleridir. Öderseniz; borçlu olduğunuzu dahi kimse bilmez.

Ve işte kaldırdık, o gün de geldi, "Hapsen tazyik mer'i olsa, illa ki borcumu borç addeder, bulur, buluşturur ve illa ki borcumu öderdim" , ama değil. (Bu sayfayı net bağlantısı ve bilgisayar donanımına sahip, kaç borçlu izliyor dersiniz? )

...

Ben de alacaklıma diyorum ki ; ""...Hukuk devletinde yaşıyoruz, lütfen!!! Al işte haczi kabil malım yok, senin de elinde yasal bir hapsen tazyik baskı aracın yok, ödemiyorum kardeşim, canımı mı alacaksın, ALDIM, KABUL, TAMAM, ÖDEYEMİYORUM KARDEŞİM, BU KADAR BASİT, SEN NE KADAR ACIMASIZ VE DE ANLAYIŞSIZSIN, aaaaa" dedim"

Yıllar geçti, avukat yoruldu, borcumu da ödemedim.

Bana alkış mı tutacaksınız?

"Hayır" ise, nasıl bir icra/tahsil uygulaması önermesi getiriyorsunuz?

Saygılarımla...