Mesajı Okuyun
Old 01-03-2008, 19:12   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Merhaba

Yönetmelikle ilgili düşüncelerimi paylaşmak istedim:

Alıntı:
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmelik, aile içi şiddete maruz kalan[/

Bu ifade,şiddetin ihtimal olduğu durumları koruma dışında bırakabilecek bir söyleyiştir.Yani henüz şiddet nedeniyle mağduriyet oluşmamışken önlem almayı engelleyecektir.

Oysa yasanın amacı şiddet gerçekleşmeden korumaktır.Şiddet gerçekleştikten sonra verilecek koruma kararı ancak sonraki şiddeti önlemeye yönelik olacaktır.

Öneri:Aile içi şiddete maruz kalan veya maruz kalma ihtimali olan ...şeklinde bir ifadeye yer verilmeli ve ek yapılmalıdır


MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, aile içi şiddete maruz kalan

Aynı eleştiri ve öneri burada da geçerlidir.

Alıntı:
eş, çocuk, aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireyleri

Bu düzenlemeden eşin,çocukların aynı çatı altında yaşıyor olma zorunluluğu olmaksızın korumadan yararlanabileceği ama diğer aile bireyleri için aynı çatı altında yaşayan olması gerekliliği belirtilmektedir.

Bu biçimi ile diğer aile bireyleri ile ilişkiyi aynı çatı ile sınırlamış ve birlikte yaşamayan aile üyelerini koruma dışında bırakmıştır.

Örneğin,aile bireyi başka bir şehirde yaşayan diğer aile bireyini-örneğin kardeşini- öldürmekle tehtid ederse "aynı çatı" altında yaşamamak sebebi ile tehdit edilen kardeş koruma kararı isteyemeyecektir.

Öneri;
Hem yasadan hem yönetmelikten "aynı çatı altında yaşayan" sözcükleri kaldırılmalıdır.



Alıntı:
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Aile: Aynı veya ayrı çatı altında yaşayan eş ve çocuk ile aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerini,

Aynı eleştiri burada da geçerlidir.

[
Alıntı:
B]ç) İzleme: Koruma kararlarının Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından genel kolluk kuvvetlerine ve kolluk aracılığıyla ilgili kişiye ivedilikle bildirilmesini, karara uyulup uyulmadığının kontrolünü ve aykırılık hâlinde re’sen soruşturma yapılmasını,[/b]

Yasada eksik bırakılan bir alan,koruma kararının izlenmesine ilişkindi.Burada ve sonraki bölümde yapılan yeni açıklamalar olumlu olmuştur.



Alıntı:
e) Şiddet: Aile bireyinin fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözel ve ekonomik her türlü davranışı,

Yönetmelik gayet yerinde olarak şiddetin türlerini açıklamıştır.Böylece sadece darp sonuçlu ve bilindik türde tıbbi rapor düzenlenebilecek olgularda koruma kararı verilmesi alışkanlığı değiştirilebilecektir.

Yine bu tanımlamada mevcut ve muhtemel şiddet de kapsamda belirtilmiş olmakla ,yasanın amacına uygun bir açıklama yapılmıştır.

Bu kısımda en önemli söz de şiddetin toplumsal alanda da oluşuna işret etmesidir.Aile içi şiddetin,sadece konut içinde ve konutta yaşarken meydana gelmediği/gelmeyebileceği böylece belirtilmiştir.

Alıntı:
[b]f) Şikâyet ve ihbar: Aile içi şiddete maruz kalmış aile bireyinin genel kolluk kuvvetlerine, Cumhuriyet Başsavcılığına veya aile mahkemesine müracaat etmesini veya başka bir şahıs tarafından genel kolluk kuvvetlerine veya Cumhuriyet Başsavcılığına olayın yazılı, sözlü veya başka bir suretle bildirilmesini,[/B
]

Uygulamada genellikle Aile Mahkemelerine başvuru sonrasında ele alınan koruma konusu ,daha geniş kapsamlı olarak ve diğer sorumlu mercileri işaret etmek suretiyle belirtilmiştir.Önemlisi,şikayetin yanında "başka bir şahsın" bildirimi vurgulanmıştır.

Bu durumda sadece Aile Mahkemeleri değil Kolluk ve Savcılığın harekete geçirilmesi ve bu eylemlerin varlığında şikayete gerek kalmaksızın res'en işlem yapılması gerekliliği daha belirgin biçimde yönetmelikle belirtilmiştir.


Birinci bölüm ile ilgili düşüncelerim şimdilik bu kadar..

Devam edelim...