Mesajı Okuyun
Old 13-05-2005, 17:26   #1
AV.SERTANn

 
Varsayılan İş Hukukunda İbraname

İbra sözleşmesi yani ibraname mevcut olan alacağı ortadan kaldımayı sağlayan bir sözleşmedir.İş Hukuku bağlamında İbraname ise işçinin işten ayrılırken ücret,fazla çalışma ,yıllık ücretli izin alacağı ,ihbar ve kıdem tazminatı vb gibi alacaklarını aldığına ,başka bir alacağının kalmadığına ilişkin olarak imzalayarak işverene verdiği belgeye denir.

İbraname düzenlenirken şu hususlara dikkat edilmesi gerekir.

İbraname kural olarak hizmet sözleşmesinin sona ermesi anında düzenlenir.Hizmet sözleşmesi sona ermeden önce düzenlenen ibraname geçerli değildir.İş sözleşmesi devam ederken tarihsiz olarak ibraname alınamaz.Böyle bir ibraname talep ve dava hakkını ortadan kaldırmaz. İbranamenin daktiloyla ya da elle yazılması veya noter huzurunda düzenlenmesi konusunda hiçbir sınırlama yoktur.Fakat tartışmaya mahal vermemek açısından noter huzurunda düzenlenmeyen ibraname mümkünse işci tarafından doldurulabilir veya yazılabilir.


İbranamenin işverene teslimi koşuldur.Ayrıca ibra sözleşmesinin hak düşürücü niteliği yüzünden ibranamenin temyiz gücüne sahip ve reşit işçilerce verilmesi gerekir.Reşit olmayan birinin imzaladığı ibraname bu kişiyi bağlamaz.Ancak alınan bedel için makbuz niteliği taşır.Örneğin 18 yaşından küçük işçinin yasal temsilcisi tarafından verilmeyen ibraname geçersizdir.

İbranamenin şüphe ve tereddütlerden uzak bir açıklıkla düzenlenmesi gerekir.Yani ibra edilen alacakların ,örneğin fazla çalışma ücretleri genel tatil ücretleri yıllık ücretli izin ihbar ve kıdem tazminatı gibi nitelikleri ve miktarları ayrı olarak şüpheye yer bırakmayacak tarda ibranamede gösterilmesi gerekir.İbranamede alacaklarının nelerden ve ne miktardan ibaret olduğu açıkça belirtilmemişse bu durumda bu belge sadece içerdiği miktar itibarıyla makbuz hükmündedir. Yoksa ibraname olarak kabul edilemez Yine ödeme ve hesap şeklini gösteren belgeden başkaca hakkı kalmadığını içeren bildirimde iş hukuku bağlamında ibraname değildir .Bu şekilde işçi tarafından yapılan bildirim hukuki bağlamda sadece içerdiği miktar itibarıyle makbuz hükmündedir.

Ayrıca işçinin işverenden olan gerçek alacağı ile ibranamede belirtilen miktar arasında belirgin oransızlık söz konusu ise bu durumda bu belge ibraname olarak değil yalnızca ödenen miktara ilişkin makbuzdur.Yine henüz doğmamış haktan ibra alınması söz konusu olamaz.
İşveren hem işçinin kıdem tazminatına hak kazanmadığını ileri sürüyor hem de kıdem tazmninatının ödendiğine dair ibraname ibraz ediyorsa bu ibraname geçersizdir.

İbranamenin özgür iradeyle değil de aldanma korkutma sonucu düzenlenmesi durumunda ibra belgesinin hükümsüzlüğünden söz edilir.

İşçinin ibranameyi başka bir belge sanarak imzalaması ibra sözleşmesi konusu hakkında aldanmasıdır.Yine ibranamenin işçi tarafından başkaca bir alacağının kalmadığı ,çıkarılan hesabın doğru olduğu zannıyla imzalanması durumunda da ibranamenin içeriği ile ilgili aldanmadan söz edilir. İşverenin işçiyi ibranamenin konusu ve içeriği hakkında bilinçli olarak yanıltması ise aldatmadır.

İşveren işçiye işten ayrılırken tüm haklarını aldığına ilişkin bir ibraname imzalaması koşuluyla haklarının bir bölümünü ödeyeçeğini aksi halde kendisine hiçbir hakkını ödemeyeceğini söyleyerek işçiyi ibraname imzalamaya zorlaması korkutma sayılır.

Bu durumlarda işçi aldatmayı ,hileyi öğrendiği yada baskı altında kaldığı tarihten itibaren irade bozukluğu nedeniyle ibranamenin hükümsüzlüğünü ileri sürebilir.Hükümsüzlük tanıkla ispat edilebileceği gibi işyerinin ticari kayıtlarına vb geçip geçmediğinin araştırılması da talep edilebilir.


KAYNAKLAR:-Sorularla yeni iş yasası.Prof.Dr.Murat Demircioğlu
-Yeni İş Hukuku Uygulaması.Lütfi İncirlioğlu.
-İş Kanunu Yorumu.Dr.Mustafa Kılıçoğlu.