Mesajı Okuyun
Old 11-08-2021, 15:28   #7
dlndmr

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Musa TAÇYILDIZ
İyi günler meslektaşım.

1- BK'daki ayıp hükümlerini inceleyin. Ayıbın karşı yana bildirilmesi lazım. İhtarname çekmelisiniz bence

2- Bedel farklıysa ve başka türlü ispat şansınız varsa; ispatladığınız bedel üzerinden açın. Yoksa noter satış bedeli ve en garantisi de budur zaten.

3- Aynı davada hem menfi tespit hemde bedel iadesini bir arada isteyebilirsiniz.


Sizin sorularınızdan ayrı olarak vermek istediğim birkaç tavsiye de var.

1- Karşı yan ile görüşüp çözmeye çalışın.
2- Ayıp ihbarını mutlaka hemen yapın.
3- Bu tür durumlarda, Ben şahsen; ayıplı mal ve bedelin karşılıklı iadesini çok doğru bulmuyorum. Zira hem icra kısmında sıkıntı oluyor hemde dava devam ederken ve özellikle kanun yollarında geçen sürede aracın değeri yükseldiği için dava asıl amacını gerçekleştirimiyor. Bu nedenle;sözleşme bedelinde ayıp oranında indirim ve bu bedelin karşı yandan tahsilini talep ediyorum ben genelde. Hem icrası kolay, hem daha somut ve hemde hak ihllalinin önüne geçiyor diye düşünüyorum.

4- Dilersiniz örnek birkaç dilekçe atabilirim.

5- Bunlara ek olarak; aşağıda yardımının dokunacağını düşündüğüm birkaç yargıtay kararı ekliyorum.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 09.11.2012 tarihli ve 2012 / 15893 E, 2012 / 25280 K sayılı kararı:

“Satışa konu araç hukuki ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Davacı bk 194 ve sonraki ayıba karşı tekeffül maddeleri hükmüne göre sözleşmeyi feshedip tazminat istemekte haklıdır. Mahkemece davacının talep edebileceği alacağının miktarı konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile taraf mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde araştırılıp tespit edilerek hâsıl olacak sonuca uygun verilmesi gerekirken, davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup nedenidir.”




Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 05.10.2015 tarihli ve 2014 / 37427 E, 2015 / 28490 K sayılı kararı

“Aracın piyasa değerinden düşük satın alınması davacının ayıbı bildiğine karine teşkil etmez. Davacının, satın aldığı araçla ilgili olarak Trafik Şube Müdürlüğü'nce tutulan kayıtları, aracın sigorta kayıtlarını, Tramer kayıtlarını inceleme ve tramer'e SMS atarak bilgi edinme yükümlülüğü de yoktur. Davalı taraf, satış öncesinde davacıyı aracın pert olduğu konusunda bilgilendirdiğini veya davacının bu hususu bildiğini ispatlayamamıştır. Satışa konu araç hukuki ayıplıdır. Ayıp davacıdan gizlenmiştir. Ayıbın gizlenmediğinin ispat yükü davalıda olup davalı üzerine düşen ispat yükünü yerine getirememiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Davalı satıcının ayıptan sorumluluk borcu bulunmaktadır. Davacının olayda kusurundan söz edilemez.”


Meslektaşım merhaba. Öncelikle değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Benzer bir konu ile karşılaştım. Müvekkil traktör satın alıyor, traktörü kepçeli olarak sipariş veriyor. Ancak traktörün fabrika çıkışlı kepçeli olmadığı, kepçenin sonradan kaynak yapılarak eklendiği ortaya çıkıyor. Kepçe sonradan kaynak yapılarak eklendiği için garanti kapsamında tamiri yapılmıyor. Sizce bu durum ayıp olarak değerlendirilir mi? Ayrıca yorumunuzda da değindiğiniz üzere ayıplı araçlarda bedel iadesi talep edildiği takdirde, özellikle pandemi sürecinde araç bedellerinin ekstra arttığı nazara alındığında, o zaman müvekkilin araç bedelini talep etmesinde bir menfaati olmuyor. Müvekkil zaten aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesini istiyor. Ancak ben talebin reddedilme ihtimaline karşılık araç bedelinin karar kesinleşme tarihi itibariyle güncel değerinin iade edilmesi yönünde talepte bulunmak istiyorum.(terditli) Yalnız bu talepler Mahkemede nasıl değerlendiriliyor, süreç hakkında bilginiz varsa paylaşabilir misiniz? Öneriniz var mıdır?