Mesajı Okuyun
Old 28-09-2017, 16:26   #5
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Yargıtay kararında davalıların kira dışında bir hukuki sebebe dayanarak dava konusu taşınmazda oturmaktayken taşınmazın satılması üzerine işgalci durumuna düştükleri anlaşılıyor.

Ben böyle bir durumda tahsis kararının oldukça sınırlı ve makul ve bir süre için ve gerçek rayice uygun bedeli karşılığında koruma sağlaması gerektiğini düşünüyorum.

Karara konu olayda ihtiyaç nedeniyle ihtarname gönderilmesi 2008 yılında olup dosyanın Yargıtay'da esas aldığı yıl 2013 yılıdır. Aradaki sürenin makul sayılabilecek bir süre olduğundan bahsetmek mümkün değildir. Zaten ıslah edilen ecrimisil miktarından da durum biraz anlaşılıyor.

Taşınmaz maliki kayınpeder veya başka bir aile yakını olsa durum değişir mi? Değişmemelidir. Hatta sosyo-kültürel yapı gereği eşlerin kusur durumuna göre güvenlik gereği bu ilişkinin bir an evvel sonlandırılması gereken durumlar olabilir. Örneğin gelininin oğlunu aldattığını, torunlarına (hatta kendi oğluna) şiddet uyguladığını vs. bilen bir kayınpederin bu duruma tahammül etmek zorunda bırakılması barınma tedbiri alalım derken olayları daha da istenmeyen duruma sokabilir.

Tedbirin amacı boşanma nedeniyle kadının barınaksız kalmak suretiyle zor duruma düşmesinin önlenmesidir. O nedenle bu çerçeve aşılmaksızın yeni bir barınak temin etmesi için gerekli makul süre ile sınırlı ve bu süre için bedeli ödenmek koşuluyla istisnai bir tahsis kararı alınabilir.