Mesajı Okuyun
Old 26-03-2007, 18:21   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan 5560 Sayılı Kanun İle Değişik 5320 Sayılı Yasanın 13. Maddesi Anayasaya Aykırıdır


5560 SAYILI KANUN İLE DEĞİŞİK 5320 SAYILI YASANIN 13. MADDESİ ANAYASAYA AYKIRIDIR



19.12.2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 5560 sayılı kanun ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 13.maddesi aşağıdaki gibi değiştirilmiştir:


MÜDAFİ VE VEKİL ÜCRETİ


Madde 13 - (Değişik madde: 06/12/2006 - 5560 S.K.30.md)
(1) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının istemi üzerine baro tarafından görevlendirilen müdafi ve vekile, avukatlık ücret tarifesinden ayrık olarak, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınarak Adalet ve Maliye bakanlıkları tarafından birlikte tespit edilecek ücret, Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla yer alan ödenekten ödenir. Bu ücret, yargılama giderlerinden sayılır.
(2) Bu madde uyarınca yapılacak ödeme ve uygulamaya ilişkin usûl ve esaslar Türkiye Barolar Birliğinin görüşü de alınmak suretiyle Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.


Bu madde Anayasa'nın KANUN ÖNÜNDE EŞİTLİKilkesini düzenleyen 10. ve ÜCRETTE ADALET SAĞLANMASI'nı düzenleyen 55. maddelerine aykırıdır.


Anayasa'nın sözkonusu maddeleri aşağıdadır:


KANUN ÖNÜNDE EŞİTLİK


Madde 10 - Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(Ek fıkra: 07/05/2004 - 5170 S.K./1.mad) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. “


ÜCRETTE ADALET SAĞLANMASI


Madde 55 - Ücret emeğin karşılığıdır.
Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.
(Değişik fıkra: 03/10/2001 - 4709 S.K./21. md.) Asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da gözönünde bulundurulur. “


5560 sayılı kanun ile değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 13. maddesinin Anayasa'ya aykırılığını bir örnekle açıklayabiliriz:



ÖRNEK:


Dava 1: Sanık S1'in yargılandığı Ağır Ceza Mahkemesi'nin bir davasında mağdur K1'in davaya katılmasına karar verilmiştir. K1, avukat A1'e vekalet vermiş ve bu avukat davada katılan vekili olarak görev yapmıştır. Mahkemece sanık S1'in suçu sabit görülerek cezalandırılmasına karar verilmiş, yargılama giderleri ve bu arada Avukatlık Ücret Tarifesi'ne göre 900-YTL avukatlık ücreti de sanığa yüklenmiştir. Hükmedilen bu avukatlık ücreti Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesinin son fıkrası uyarınca avukata aittir.


Dava 2: Sanık S2'nin yargılandığı Ağır Ceza Mahkemesi'nin bir başka davasında mağdur K2'nin davaya katılmasına karar verilmiştir. Katılan K2'ye C.M.K. 239/1 uyarınca Barodan istenerek vekil tayin edilmiş ve davada avukat A2 katılan vekili olarak görev yapmıştır. Bu durumda 5560 sayılı Kanun ile değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 13. maddesi uyarınca çıkarılmış “Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafi Ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin 2007 Yılı Tarifesi”ne göre 400-YTL avukatlık ücretine hükmedilmiştir. Mahkemece sanık S'nin suçu sabit görülerek cezalandırılmasına karar verilmiş, yargılama giderleri ve bu arada avukatlık ücreti de sanığa yüklenmiştir.


ÖRNEĞİN DEĞERLENDİRİLMESİ:


Yukarıdaki örnekte belirtilen iki davada avukat A1 ile avukat A2 katılan vekili olarak görev yapmışlardır. Seçilmiş vekil A1 ile Baroca atanmış vekil A2 arasında yetki ve sorumluluk açısından herhangi bir fark yoktur. Oysa Mahkemece hükmedilen, her ikisi de yargılama gideri sayılan ve cezaya veya güvenlik tedbirine mahkûm edilmesi hâlinde sanığa yüklenen vekalet ücretleri, vekilin seçilmiş ya da Baro tarafından atanmış olmasına göre değişmektedir. Bu durum, vekil olarak görev yapan avukatlar yararına eşitsizlik yaratmaktadır. Yetki ve sorumluluğu aynı olan, aynı görevi yapan iki avukattan, katılanın vekaletname verdiği vekil 900-YTL avukatlık ücreti alırken, Baro tarafından görevlendirilen vekil sadece 400-YTL avukatlık ücreti almaktadır. Yine örneğe sanıklar açısından bakıldığında, ilk davadaki sanık, kendi iradesi dışında kalan “katılan K1'in kendisini vekalet verdiği avukat A1 ile temsil ettirmesi” olgusu nedeniyle diğer davadaki sanıktan çok daha fazla avukatlık ücreti ödemek zorunda kalacaktır.


Örnekte görüldüğü üzere, 5560 sayılı kanun ile değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 13. maddesi, davalarda görev yapan avukatlar ve yargılanan sanıklar açısından Anayasa'nın “Kanun önünde eşitlik”ve “Ücrette adalet sağlanması” ilkelerine açıkça aykırıdır.




Av.Cengiz ALADAĞ