Mesajı Okuyun
Old 25-08-2006, 16:33   #2
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Bence beraat kararı Yargıtay dan bozularak dönmeli, anlattığınız olaylara göre sahtecilik ispat edilmiş durumdadır. Sahtecilik iddiaları her türlü delille kanıtlanabilir. Bu noktada gerek adli tıptan alınacak raporla gerek çaycıların tanıklığı ile bu husus ispat edilebiliyor.

Ayrıca muris 70 yaşında ölüyor, şuan maddesini hatırlayamayacağım ama tapu memurlarının yaşla ilgili durumlarda, gerekli bazı prosedürleri uygulamaları gerekiyor, anladığım kadarı ile bu da yapılmamış. Ayrıca murisin ölüm günü ile devrin yapılış günü aynı güne denk gelmesi de ilginç. Fotoğrafların benzemeyişi, vergi kimlik noların kontrol edilmeyişi vb Bu noktalar ışığında hazinenin cezai ve mali sorumluluğu kanımca sabittir.

3. kişilerin taşınmazları iktisapları meselesine gelince, tapu sicilinde ismi geçen kişinin gerçek hak sahibi olduğuna inanan veya kendinden beklenen tüm özeni göstermesine rağmen gerçek malik olmadığını, tapu sicilinde yolsuzluk bulunduğunu bilmesi imkânsız olan kişinin iktisabı geçerlidir. MK 1023’de bu husus düzenlenmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken durum 3. kişilerle X isimli şahıs arasında bağlantının olup olmaması, X kişisi bulunması gerekir kayıtlarda adresleri mevcut olmalı.

Tavsiyem, tapu iptali ve tecil davası açmanız,(memurlar hangi davadan yargılanıyorlar anlamadım) ancak tapu sicilinin düzeltilmesi davası açıp, sicili lehinize düzeltirseniz, 3. kişiler tapu müdürlüğü aleyhine tazminat davası yoluna gidebilirler bu daha avantajlı gibi geliyor ama emin değilim. 3. bir yolda üçüncü kişilerin iyi niyetli olmadıklarını ispat bunun yolu da X şahsını bulmakta geçiyor.

Ancak kimsenin yaptığı yanına kalmaz anlattığınız gibiyse, Yargıtay hazineyi sorumlu tutacaktır. Kolay gelsin