Mesajı Okuyun
Old 12-08-2006, 02:34   #11
yazoglu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Can DOĞANEL
Yoksa piyasada vatandaşın davayı kazan parayı sonra al dayatmasının bir zorlaması mı dersiniz? Avukatlık Kanunu bu şekilde HUMK'a aykırı bir hüküm getirmiş bir kere. Esasen Yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinin asile değil vekile ait olması yönünde bir düzenleme yapılmış ve uygulama buna paralel olarak sürüyor. Bir de işin şu tarafı var ki Avukatın davayı kazanmak yönünde daha büyük şevkle çalışmasını sağlayan bir prim gibi düşünülür ve yıllarca süren davaların sonunda alınan özellikle maktu ücretlerin o dava için yapılmış git-gel, fotokopi, benzin vs. masraflara ancak yeteceği düşünülürse bir yönüyle de hakkaniyete uygun denilebilir. Nisbi vekalet ücretli davalarda ise zaten meblağ büyükse müvekkilin ilk anda peşinen bu kadar büyük parayı ödediğine pek rastlanmıyor. İş hep dava sonuna kaldığından dava sonunda elde edilecek yüksek vekalet ücreti de o davayı kabul etmek için önemli bir neden oluyor. Neticede kafasını gözünü yara yara hakkaniyetli bir sonuca varılıyor. Yani bir nevi alan razı veren razı durumu var. Son olarak şunu da belirteyim yukarıdaki madde hükmüne aykırı sözleşme hukuken caizdir. Uygulama ve Yargıtay Kararları bu yönde umarım sorunuzu doğru anlamış ve cevabımı doğru açıklayabilmişimdir.




Sayın Doğanel,

Yukarıda yazdıklarınızın tamamına katılıyorum.
Genellikle avukatlara iş verilirken davayı kazan paranı al derler.

Ama burda bir istisna var. Merhum aydın ŞAHİN' e davamızı verirken henüz ücreti konuşmadan tüm masraflar bana ait olacaktır ( yol, konaklama, yeme içme gibi ) ayrıca bu kişilerin sizin aleyhinize açacakları tüm davaları da kabul edeceğim demesi üzerine istediği parayı peşin olarak kendisine verdim.

ortaklarla aramızda olan sözleşmeye istinaden bende alacak davası açtım. bu dava dilekçesini de avukatımıza imzalattım. Bu dava iki celseden oluştu ve aleyhimize açılan, avukatımız merhum Aydın ŞAHİN' in duruşmalarına girdiği davayla birleşti. Şahin' in ölümünden sonra bu alacak davamızın iki celsesi görüldüğü için bu davalara giremedi.

Birleşmiş olmalarına rağmen burada iki dava var.

Birinci davamızı baştan beri avukatımız takip etti.

İkinci davamızda da sadece verdiğim dilekçeyi imzalamış ölümünden dolayı duruşmalara girememişti. Daha sonra da bu dava diğer davayla birleştirildi.

iki davayı ayrı ayrı düşünürsek,

birinci davayı baştan beri takip ettiğinden vekalet ücreti almaya hak kazandığı konusunda hemfikiriz galiba.

ikinci davada ise sadece dilekçeyi imzaladı davalara giremedi. Ama takip ettiği davayla birleştirildi.

Zannedersem birinci davada vekalet ücretini hak ettiği için ikinci dava içinde vekalet ücreti alır.

ama dava birleştiği için tek vekalet ücreti mi hesaplanır.

ayrıca mahkeme ve diğer avukatlar Aydın ŞAHİN' in öldüğünden haberleri yok.