Alıntı: Yazan Mehmet Kocatürkmen Merhaba sayın meslektaşlarım , Kira borcunun ödenmemesi nedeniyle borçluya tahliye talepli 13 örnek ödeme emri gönderdim.Borçlu 7 günlük süre içerisinde itiraz etmediği gibi 30 günlük sürede de kira borcunu ödemedi.Bu sürenin dolmasından sonra haciz işlemlerine başladım.Araçlarına haciz koydum ve daha sonra borçlu kira borcunu ödedi.Bende dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla icra dosyasını kira alacağımız yönünden infaz ettim.Ancak henüz tahliye davası açmadım.Müvekkilimde tahliye davasını açmamızı ve borçlunun mecurdan tahliyesini talep etmektedir.Şimdi icra mahkemesinde borç yasal sürenin geçmesinden sonra ödenmiş olsa dahi bir tahliye davası açmam mümkün müdür?Ayrıca buna ilişkin bir yargıtay kararı davanın açılıp açılamayacağına ilişkin var mıdır? Bu konuda yardımcı olabilir misiniz?

Yargıtay 12. H.D. 1999/9633 E. 1999/12307 K. 15.10.1999 Tarih : "...Borçluların 30 günlük ihtar süresi dolduktan sonra 9.3.1999 tarihinde kira borcunun ödendiği icra zaptının incelenmesiyle anlaşılmış, böylece temerrüdün oluştuğu sonucuna varılmıştır. Kira bedeline karşılık olarak kiracı tarafından alacaklı lehine bono düzenlenmiş olması, kendiliğinden ödeme (eda) olarak kabul edilmez. Ayrıca taraflar arasında açık bir anlaşma da mevcut olmadığından BK.nun 114. maddesi hükmüne göre borcun yenilendiğinden de söz edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bono, kiracının borçlu olduğu miktarı kanıtlayan bir belge olup alacaklı elinde bulunduğuna göre borcun ödenmediği açıktır. Nitekim borcun 30 günlük süreden sonra ödendiği 9.03.1999 tarihli icra zaptı içeriği ile sabit bulunmaktadır. HGK. nun 10.7.1971 günlü ve 1297/452 sayılı kararı ile de benimsenen yukarıdaki ilkeler gereğince davanın kabulü ile tahliyeye karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi isabetsizdir.."



Yargıtay 6. H.D. 2012/4630 E. 2012/7266 K. 15.05.2012 Tarih : "...Davalı, yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak, ödenmediği iddia olunan kira alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrinin kendisine tebliğ edilmesine rağmen takibe, sözleşmenin varlığına ve aylık kira miktarına itiraz etmemiştir. Bu durumda kira ilişkisi ve takip konusu miktar kesinleşmiştir. Davalı ödeme iddiasında dahi bulunmamış, yargılamaya katılmamıştır. Ödeme emrindeki yasal 30 günlük sürede borcun ödendiği davalı tarafça ispat edilemediğinden, temerrüd olgusu gerçekleşmiştir. Davacının, davalı aleyhine tahliye davası açmasında ve kiralanandan tahliyesini istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Davalı tarafından yasal 30 günlük süre dolduktan sonra, alacağın takibi için devam eden icra takibi safahatında alacağın takside bağlanması ya da alacağın belirli bir tarihte ödenmesi taahhüdünde bulunulması, gerçekleşen temerrüdü ortadan kaldırmaz. Bu nedenle mahkemece, davalı borçlunun, 18/11/2011 günlü haciz tutanağındaki 1.243,33.TL miktarındaki borcunu 30/11/2011 tarihinde ödeyeceğine ilişkin taahhüdünün, alacaklı tarafından kira parasının 30 günlük sürede ödenmesi iradesinden vazgeçmiş olacağı gerekçesiyle temerrüdün gerçekleşmediğinden bahisle isteğin reddine karar verilmesi doğru değildir..."