Mesajı Okuyun
Old 19-04-2009, 22:45   #30
üye3578

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.YBayrak
Sayın C.savcısı hukukçu meslektaşım Zeynel Bey;
ve diğer saygıdeğer hukukçu meslektaşlarım.
1) C.savcısı, sizin de belirttiğiniz gibi adliyenin genel işleyişinden sorumlu olabilir, bunun konumuz ile ne alakası var. Anlamazlıktan geldiğiniz; ve de benim özellikle üzerinde durduğum husus, DURUŞMANIN VE DURUŞMA SALONUNUN İDARESİ SAVCIYA DEĞİL, YARGIÇ'A/MAHKEME BAŞKANINA AİTTİR.
2)Zaman zaman sahte savcıların da ortalıkta dolaştığı olmuyor mu, oluyor. Baro sayfalarında uyarı da alıyoruz, basına da aksetiyor dikkat edin diye.
O kürsüdeki yargıç, yanındaki kişinin gerçekten savcı olduğunu biliyor olabilir. Avukatın kimliğinden şüpheleniyor ise savcı, bunu yargıça söyler ve yargıç, nazikçe kürsüye yaklaşmasını isteyerek, başkalarının duymayacağı şekilde : "kimliğiniz yanınızdamı avukat bey/hanım, görebilirmiyim" diye sorabilir. Usulü de budur. Sizin o 'büyütülmesi'nden bahsettiğiniz durum öyle hafife alınacak bir durum ve konu değildir.
3)Elbette ki,önce belirttiğim nedenler üzere devlet politikası olarak avukatların nitelik olarak çok nitelikli olması istenmemektedir ama; ya zaman içinde meslekte yetişerek, ya da devletin adli-idari vb. kadrolarında yıllarca birikim sağlayıp, her yönü ile sorunlarını çözmüş ve sırf bir yaşam biçimi olarak sonra mesleğe, yani avukatlığa yönelenler de vardır. Öyle ki, şimdi bu standartlardaki avukatlara başka meslek yaptıramazsınız. İşte o yetişme dönemi içindeki meslektaşlarımız da eğer gerçekten bu mesleğin ruhuna sahip olmak istiyorlar ise bir süre sonra işte buralardan ve çeşitli aktivitelerden elde edecekleri birikimle bu durumlarını aşacaklardır. Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da birçok yargıç, savcı, müfettiş gibi siz de büyük bir olasılıkla, madden ve manen kendini güvenceye aldıktan sonra o genç meslektaşlarımızla rütbeler-mevkiler üstü cüppeyi sırtlayacaksınız.
Ve âdalet' ütopyasının bir başka oyuncusu olarak aynı sahnede yer alacaksınız...
Hepinize saygı ve sevgilerle

Sayın Av.YBayrak,

Sizin tanıtımınızdan anlaşıldığı kadarıyla belli bir süre memurluk yaptıktan sonra, şu an avukatlık yapıyorsunuz. Kimse de kalkıp size, neden avukatlığa geçtiniz, memuriyete devam etseydiniz deme hak ve yetkisine sahip olmadığı gibi, sizin de müfettişlerin, hakim ve savcıların emekli (sizin deyiminizle kendini güvenceye aldıktan sonra) olduktan sonra, avukat olmasını sorgulama hak ve yetkiniz yoktur. Kanunların insanlara tanıdığı hakları, anayasa ve kanunlara uygun olarak herkes dilediği şekilde kullanma hakkına sahiptir. Bu avukatların hakim savcılara bir lutfü olmadığı gibi, hakim-savcılar avukatlığa geçtiklerinde avukatların haklarını gaspeder bir duruma da düşmezler. Başka bir forumda avukatlığın hayalimdeki meslek olduğunu yazmıştım. Ancak, avukatlığın rütbeler-mevkiler üstü olduğu hususu sizin hüsn-ü kuruntunuzdan ibarettir. Toplumda çeşitli meslekler vardır. Her meslek kendine göre önem arzeder. Avukatlık da bu önemli mesleklerden biridir.

Gelelim kimlik sorma hususuna; daha önceki düşüncelerime ilaveten şunu belirtmek isterim. Konuyu açan arkadaşı incitmek istemedim. Onun için yazarken azami dikkati göstermeye çalıştım. Ancak avukat arkadaşların şöyle bir düşünmesini istiyorum. Mahkeme salonunda biri sizden kimlik soruyor, avukat olduğunuzu ıspatlama ihtiyacı duyuyorsanız, kılık kıyafetinizi sorgulamalısınız, soranı değil.

Giyim kuşamı, davranışları ve mesleğine saygısı olan insanlara herkes saygılı ve dikkatli davranır. Hoyratça bir hareketle karşılaşmışsak biraz da kendimize bakmamız gerekir.

Saygılarımla..