Mesajı Okuyun
Old 16-11-2007, 20:23   #7
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Bir kez hakarete uğradım. Ama hiç unutmadım:

Hacze gittiğimiz elektronik eşya mağazası sahibi önce bizi çok hoş karşıladı. Mağazada mal doluydu. ‘’İstediğinizi alabilirsiniz.’’ dedi. Bizi nezaketle yazıhanesine davet etti. Rahat koltuklara gömüldük. Bize viski ve çikolata ikram etti. Sekreteri olan hanımefendi icra memuruna liste yapmakta yardımcı olma inceliğini gösterdi. Odacısı olan hanımefendi sehpaları yiyecekle doldurdu. Can erik, badem, fıstık ve daha hatırlayamadığım bir sürü şey zevkli bir servisle kristal tabaklarda ikram edildi. Bütün bu candan davranışlar ve güleryüz karşısında hiç hakarete uğrayacağımı düşünmemiştim. En son kahvelerimizi nasıl istediğimiz soruldu. ‘’Sade olsun’’ dedik. Bu arada borçlu haciz zaptını okumadan hemen imzaladı. Borçlu olan oydu ama bu durumda ben kendimi borçlu hissediyordum.

Kahveleri beklerken bir an bir sessizlik oldu. Ve o anda o meşum sözü duydum. Mağaza sahibi bana hitaben şu cümleyi sarfetti:

- Sizde de ense kulak yerindeymiş haaaa !.. Hah hah haaa...