Mesajı Okuyun
Old 10-11-2009, 01:08   #13
Av. Bilal

 
Varsayılan Yİne Saldiri..!

Sevgili meslektaşlarım,
Hep buralardan okur, okudukça da üzülür, fakat bir gün benim de başıma geleceğini öngörürdüm.
O gün bugünmüş meğer.
Bugün İstanbul Bağcılarda borçlu şahsın Cafe'sine gittiğimizde, Cafe’nin içinde müşteriler oldugunu görüp düşünceli bir insan olarak icra memuru bayana dosyayı gizlemesini, borçlu da olsa esnaflık yapan kişi için olumsuz bi görüntü olmamasını istedim.
İçeri girdiğimizde bizi müşterilerin oturdugu masalara oturtup çay ikram eden görevli cafeyi işleten borçlu bayanın olmadıgını söyledi.daha sonra elinde tesbih salayıp yanımıza gelen şahsın herşeyi kadın üzerine yapıp orayı işleten şahıs oldugunu anladık..Velhasıl güzel bir dille durumu anlatırken, dosyaya itiraz ettiklerini söylediler, fakat süre geçmiş olmasına rağmen dosyada böyle bir itiraz mevcut değildi. Şahsa zaten muhafaza yapmayıp sadece prosedür gereği yazarak haciz işlemi yapıp gideceğimizi anlatırken. Bu şahsın abisi oldugunu öğrendiğim..çok afedersiniz bir ..yı cafenin girişinden yanımıza gelene kadar..
"" Nerde ulan a........ç...ğu.. avukat . .sen kimsin lan o şe....siz benim işyerime gelip haciz yapacakmışsındeyip kravatıma ve boğazıma yapışarak üzerime saldırdı.. Araya girenlere rağmen sinkaflı küfürlerine devam etti bu sırada allahtan yüzüme değil ama bacaklarıma darbeler aldım.
Bu olay ve küfürler umuma açık ortamda alenen yapılıyor. 155 i aramaya başlayınca bunu yapan adam kaçtı tabi..Akabinde 155’i arayıp şikayet etmeyeyim diye bu 30lu yaşlardaki kardeşi bana çok dil döktü…Ama yanlış anlaşılmasın sanmayın ki iyiniyetinden bana “elini ayağını öpeyim şikayetçi olma” diyor ama bir yandan da avukat dövmek hususunda ""bizim yapmadığımız şey değil" adam ol..efendi ol” gibi tehdit etmekten de geri kalmıyordu..
Ve tüm bunlar olurken maalesef Haciz arabasının şoförü de onlar gibi, şikayete gerek olmadıgını, polisi aramayarak tüm bunları; yani kişiliğime, vücüt bütünlüğüme, mesleğimin onur ve şerefine, benim şahsımda tüm avukatlara karşı yapılan bu saldırı ve hakaretleri sineye çekmemi telkin etmeye çalışması gerçekten içimi burktu. Olay her ne kadar gözleri önünde olmasına rağmen, biz olayı gördük tanık oluruz ama küfürleri duymadık diyebildiler.. Hadi varsın, kargaşa sırasında heyecandan duymamış olsunlar...Ama ne anam kaldı ne avradım kaldı..Hepsi bu satırları yazarken bile kulağımda çınlamaya devam ediyor.
Tabi benim de her meslektaşım gibi uğraşacak bir sürü işim vardı. Fakat artık en önemli işim buydu.
Sadece ve sadece görevini yapan ve gayet kibar davranan bir avukat.
ve karşısında umuma açık yerde bağıra bağıra söven ve saldıran bir insan müsveddesi. Bu onun yanına kar kalmamalıydı, aksi halde ertesi gün gerine gerine [FONT='Verdana','sans-serif']" ben işyerimi gelen avukatı bile dövdüm, etmediğim laf kalmadı ama bana hiç bi şey yapamadı, bundan sonra bana hiçbir şey olmaz deyip" cesaretlenmesini istemedim.[/font]
Burnu sürtsün ve yargılama makamının ana erklerinden, savunma makamının temsilcisi avukatın T.C kanunları önünde değerini anlasın istedim.(Umarım anlayacak).. Polis çağırdım, haciz tutanağına olayı da yazdırdım, karakola gittim, darp raporumu aldım, ifademi verdim. Fakat kaçan şahıs ile ilgili hala bir araştırma başlamamıştı..Karmaşık bir ruh haliyle evime döndüm ve soğuk bir duş aldım. Düşünüyorum..gencim..yıllarca okudum..evlilik planları yapıyorum.. hayatımı belli bir aşamaya getirdim...ama o şahsın elinde herhangi bir silah olsa ve o an bunu kullansa..tüm bunlar artık bir yoktan ibaret olacak..bu satırlar buraya dahi erişemeyecekti... Umarım bu gece rüyamda dahi olsa tanıdık tanımadık meslektaşlarımın ve baromun arkamda olduğunu göreceğim...09/11/2009 Av. Bilal GÖK