Mesajı Okuyun
Old 01-07-2009, 14:51   #1
ececel

 
Varsayılan Mirasın Reddi Hakkının Düşmesi v eterekenin borca batık olması

Herkese Merhaba !
Muris bir kamu kurumunda çalışmakta iken hakkında yapılan bir zimmet soruşturması neticesinde kendisine xxx TL. zimmet çıkarılıyor. Muris soruşturma raporu düzenlendikten 1 hafta sonra intihar ederek vefat ediyor. Mirasçıları olarak eşi ve bir çocuğunu bırakıyor. Murisin aktif malvarlığı değeri banka ipoteği ile yükümlü 1 ev ve 1 adet arabadır. Muris öldükten 10 gün sonra mirasçılardan eş tereke değerlerinden olan arabayı (Murisin Banka kredi borçlarını kapatmak amacı ile satmak amacı) tüm mirasçılar adına mirasçı olmaları sıfatı ile tescil ettiriyor. Bu tescil işlemini takiben 10 gün sonrada ilgili kamu kurumu , zimmet soruşturmasına konu parayı mirasçılardan miras payı oranlarında ödemeleri konusunda bir ödeme ihtarı gönderiyor (tüm mirasçılara) ve ayrıca terekenin korunması davası ikame ediyor. Daha sonra mirasçılar , Sulh Hukuk Mahkemesine herhangi bir gerekçe göstermeksizin mirasın reddi davası açıyorlar ve mirasın reddi davası kesinleşiyor.
Daha sonra ilgili kamu kurumu asliye hukuk mahkemesinde zimmete konu bedelin mirasçılardan payları oranında tahsili talepli alacak davası ikame ediyor ve mirasçıların tereke unsurlarından birini üzerlerine tescil etmirmiş olmaları sebebi ile Medeni Kanun 610 madde hükmü gereği mirasın reddi hakkının geçersiz olduğunu iddia ediyor.
Fikirlerinizi almak istediğim konu şu :
1- terekenin borca batık olduğu iddiası dinlenebilir mi? Bunun için tespit davası açma hakkı var mıdır?
2-ilgili kamu kurumunun alacak davasında mirasın reddinin geçersiz olduğunu iddia etmesi yeterlimi yoksa bunun için ayrı olarak mirasın reddinin iptali davası ikame etmesi mi gerekir ? (MK. 617 burada uygulama alanı var mıdır?
3- İlgili Kamu kurumu tarafından açılan terekenin korunması davasında terekeden öal edinilen arabanın terekeye iadesine karar verilmesi talep edilebilir mi ?