Mesajı Okuyun
Old 05-04-2011, 09:49   #29
AV. İLKER VURAL

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım, biz bu davada kiracı olmayan S'yi eski malikin imzalarını taklit ederek kira sözleşmesi düzenlediği ve bu sözleşmeleri kullanarak vergi levhası ve iş yeri ruhsatı aldığı gerekçesi ile savcılığa şikayet etmiştik. Henüz dava açılmadı, ancak bilirkişi raporunda imzaların eski malike ait olmadığı anlaşıldı.
S kiracı olduğu iddiasında hala ısrarcı.
Sayın Armağan Konyalı; ''S vergi levhası sahibi olduğuna göre stopajları S ödüyordur. S'nin kiracı olduğunu kanıtlayacak resmi belgeleri olduğuna göre fuzuli işgal nedeniyle dava açmanız önerilmez.'' diyerek bir tavsiyede bulunmuştu. Ancak, yukarıda da belirttiğim üzere bu vergi levhası sahte kira sözleşmesine istinaden verilmiştir, bilirkişi raporu bunu doğrulamaktadır. Kısacası S kiracı olduğunu ispatlayabilecek bir belgeye sahip değil.
Bizim en başından beri kiracı olarak gördüğümüz ve kendisine karşı tahliye davası açtığımız H ise en başından beri kiracılık ilişkisini inkar ediyor.
İzlemeyi düşündüğüm iki yol var :
1 - ) H ye karşı açtığımız tahliye davasından vazgeçerek hem H ye Hem de S ye karşı elatmanın önlenmesi ve ecri misil davası davası açmak. Bu durumda H kiracılık iddiasında bulunamaz. S ise kiracı olduğunu ispat edemez, biz de kira sözleşmelerinin sahte olduğunu ve bu sebeple ceza davası açıldığını mahkemeye bildiririz.
2 - ) S yi kiracı olarak kabul edip yaklaşık 6 aydır ödemediği kira parası için kendisine tahliye talepli bir ihtarname göndermek, ödeme olmazsa S ye karşı ilamsız tahliye yoluna başvurmak. ( S nin kiracı olmadığı ve eski malikin imzalarını taklit ederek kira sözleşmesi düzenlediği gerekçesi ile savcılığa suç duyurusunda bulunmuştuk. Şimdi S yi kiracı olarak kabul etmek bir çelişki doğurmaz mı?)

Sizce bu 2 yoldan hangisini izlemeliyim? Veya bu 2 yoldan başka izlenecek başka yollar var mıdır?
Saygılarımla.