Mesajı Okuyun
Old 01-03-2012, 12:09   #5
Av.S.Sönmez

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. CEZA DAİRESİ
E. 2009/13780
K. 2010/17821
T. 2.6.2010
• NARA ATMAK (Sanığın Katılan Sanığa Duyduğu İlgi Nedeniyle Evinin Önünde Nara Attığı - Unsurları Oluşmadığından Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçunun Oluşmayacağı)
• KİŞİLERİN HUZUR VE SÜKUNUNU BOZMAK (Sanığın Katılan Sanığa Duyduğu İlgi Nedeniyle Evinin Önünde Nara Attığı - Suçun Unsurlarının Oluşmadığı)
• BİRDEN ÇOK KİŞİ TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLEN FİİL (Katılan Sanığa Sanıklar Tarafından Taşlar Atıldığı - Hangi Sanık veya Sanıkların Attığı Taşla Yaralandığının Katılan Sanıktan Sorulacağı)
• HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI (Manevi Tazminatın Bu Kurum Kapsamında Değerlendirilemeyeceği)
5237/m.123
5271/m.231
ÖZET : Sanığın, katılan sanığa duyduğu ilgi sebebiyle evinin yakınına gelip nara atarak olay yaratması şeklindeki eylemlerinin, sırf müştekilerin huzur ve sükununu bozmak amacı ile ve ısrarla yapılmamış olması ve bu itibarla da kişilerin huzur ve sükununu bozmak suçunun eylemin anlatılan şekliyle oluşmadığı gözetilmedir.

Katılan sanığın, sanıkların attığı taşlardan birisinin kendisine geldiği yönündeki doktor raporu ile de doğrulanan ifadesi sonucunda, katılan sanığa hangi sanığın veya sanıkların yaralayan taşı/taşları attığının sorulması gerekir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı dikkate alınmalıdır.

DAVA : Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : 1-) Sanık Yasemin hakkında verilen hükümün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, 5560 Sayılı Kanunla değişik C.M.K.'nun 231.maddesinin 12.fıkrası uyarınca itirazı kabil kararlardan olup, temyiz kabiliyeti bulunmadığı ve 5271 Sayılı C.M.K.nun 264. maddesine göre de kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından o yer Cumhuriyet Savcısının sanık Yasemin yönünden verdiği temyiz dilekçesinin itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazının merciince incelenmesi için dosyanın sanık Yasemin yönünden incelenmeksizin mahalline iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,

2-)Sanıklar Ali İhsan, Ayşegül ve Nursel hakkında kasten yaralama ve sanıklar Şenol,. Ercan, ve Aydın, hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozmak suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafiileriyle o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Sanık Ercan'ın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından, hükümün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan, 5271 Sayılı CYY'nın 231/6.maddesinin (a) bendinde yazılı "kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunma" nesnel koşulunun bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında hükümün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği anlaşılmakla;

Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

a-)Gerekçeli karar başlığına suç tarihinin 25.8.2005 yerine 28.5.2005 olarak hatalı yazılması ve suçun işlendiği yer ve zaman diliminin yazılmaması suretiyle 5271 Sayılı C.M.K.nun 232.maddesinin 2.fıkrasının c bendine aykırı davranılması,

b-)Oluş ve dosya içeriğine göre, sanıklardan Şenol'un katılan sanık Yasemin'e yönelik duygusal ilgi sebebiyle olay günü sanıklar; Şenol, Ercan ve Aydın'ın katılan sanıklar Ali İhsan, Yasemin, Ayşegül ve Nursel'in evlerinin yakınlarına gelip nara atarak olay yaratması şeklindeki eylemlerinin, s[COLOR="rgb(75, 0, 130)"]ırf müştekilerin huzur ve sükununu bozmak amacı ile ve ısrarla yapılmamış olması ve bu itibarla da 5237 Sayılı T.C.K.nun 123.maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozmak suçunun eylemin anlatılan şekliyle oluşmadığı [/color]gözetilmeden, sanıkların atılı suçtan beraatleri yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,

c-)Katılan sanıklardan; Aydın 26.8.2005 tarihli soruşturma aşamasındaki savunmasında yalnızca sanıklardan Ali İhsan'ın kendisini yaraladığını, diğer sanıkların kendisine vurmadığını belirtmesi, duruşmadaki ifadesinde ise, ne şekilde yaralandığı hususunda beyanının bulunmaması karşısında, sanığın ne şekilde ve kim ya da kimler tarafından yaralandığı sorulup açıklattırılarak sonucuna göre sanıklar Ali İhsan, Ayşegül ve Nursel'in hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,

d-)Katılan sanıklardan Şenol soruşturma aşamasındaki 25.8.2005 tarihli beyanında, sanıklar; Ali İhsan, Yasemin, Ayşegül ve Nursel'in kendilerini taşladıklarını, taşlardan birisinin sağ karın bölgesine isabet ettiğini belirtmesi ve doktor raporuyla da bu hususun doğrulanması karşısında hangi sanığın attığı taşla yaralandığı katılan sanıklar Aydın, Ercan ve Şenol'dan etraflıca sorulup açıklattırılarak sonucuna göre sanıklar Ali İhsan, Ayşegül ve Nursel'in hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında,

e-)Sanıklar Ali İhsan, Yasemin, Ayşegül ve Nursel hakkında 5237 Sayılı T.C.K.nun 29.maddesinde düzenlenen tahrik hükümlerinin uygulanması sırasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden sanıkların cezalarından en az oranda indirim yapılması,

f-)Uygulamaya göre de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 3.2.2009 tarih ve 2008/11-250 2009/13 Sayılı kararında da belirtildiği üzere hükümün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığının belirtilmesi ve olayda da mağdur sanıkların maddi tazminat taleplerinin bulunmadığı halde, hükümün gerekçe kısmında mağdurların zararının karşılanmaması ve şartlar oluşmadığından bahsedilerek sanıklar Ali İhsan, Nursel, Ayşegül, Şenol, ve Aydın, hakkında C.M.K.nun 231.maddesi uyarınca hükümün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiileri ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 2.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx