Mesajı Okuyun
Old 16-07-2015, 11:56   #5
yigiturk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Usul hukukunu istisnalar hariç resen uygular. Ancak somut olayda hakimin kararının hatalı olduğunu düşünüyorum. Islah talep ve sonucun değiştirilmesidir. Fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmamasının önemi olmadığını düşünüyorum.
Ancak siz dilekçenizde ıslah olduğunu açıkça belli etmemişseniz ve harca tabi ise harcı tamamlamamışsanız ıslah olarak değerlendirilmez.

Kararı başka hususlarda da temyiz edecekseniz bu hususu da ekleyebilirsiniz. Ancak ek dava açmak temyiz edilmezse süreci hızlandırır.

Üstat kararı temyiz etmiyoruz, ancak ek dava açmayı düşünüyorum. Usul hukukunun re'sen uygulanacağı görüşünüze kısmen katılmakla beraber kısmen katılmıyorum. Örneğin genel yetki kuralına itibar etmemiş davacıya davalı itiraz etmezse yetkisiz mahkeme yetkili hale gelmiş olur. Hakim resen burası yetkili değil diyemez, yine davacının sonradan sunduğu delile davalı itiraz etmez ise o delil geçerli bir delil olacaktır. HMK 26 hakimin taleple bağlı olduğunu söyler.

Benim ıslah dilekçemin her yerinde ıslah kelimesi bulunmakta, harç da UYAP üzerinden yatırldı. Davalı ıslaha karşı beyan dilekçesinde faizin ıslah dilekçemde talep ettiğim gibi dava tarihinden değil ıslahtan itibaren başlatılması gerektiğini belirterek itirazda bulundu. Bir nevi ıslah işlemini ve ıslah edilen tutarı örtülü olarak kabul etti diye düşünüyorum. Ancak hakimin ceza mahkemesinden hukuk mahkemesine atandığını düşünmekteyim.

Ek davanın da temyizden daha hızlı sonuç doğuracağını düşündüğümden ek dava açacağım.