Askeri Yargıtay, askeri alan içerisinde yaşanan rüşvet olaylarına ilişkin iki ayrı davada rüşvet alışverişinin gizli kamerayla görüntülenmesinin delil oluşturamayacağını kararlaştırdı.
Askeri Yergıtay, Askeri Ceza ve Usul yasalarında bu yönde hüküm bulunmamasına rağmen, askeri mahkemelerin siviller için geçerli Ceza Muhakemesi Kanunu'ndaki (CMK) hükümlere bakarak doğruya ulaşabileceklerini vurguladı.
Askeri Yargıtay'ın ilk kararı, bir jandarma erinden rüşvet alan komutanının davasında verildi. Askeri mahkeme, rüşvet ilişkisinin kamerayla görüntülendiği gerekçesiyle, sanık komutana 4 yıl 2 ay hapis ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nden çıkarılma cezası verdi. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Askeri Yargıtay'a geldi. Yerel mahkemenin kararını bozan Askeri Yargıtay, rüşvet ilişkisine yönelik görüntülerin hâkim kararıyla değil, yasadışı yöntemlerle elde edilmesini gerekçe gösterdi.
Kararda, ceza yargılamasının maddi gerçeği ortaya çıkarmak için yapıldığı, ancak bunun ne pahasına olursa olsun gerçekleştirilemeyeceği vurgulandı.

Farklı 'para'dan ceza
Yapılan soruşturma ve araştırmanın mutlak ve sınırsız olamayacağının ifade edildiği kararda, yasa koyucunun kanıt elde edilirken nasıl hareket edilebileceği konusunda çok sayıda sınırlama getirdiğine dikkat çekildi.
Kararda, bu konuda Askeri Ceza Yasası'nda hüküm bulunmamasına rağmen, askeri mahkemelerin CMK'ya bakarak, kıyas yoluyla doğru kararı verebilecekleri ifade edildi.
Askeri Yargıtay, ikinci davada verdiği kararla da bu görüşünü yerleşik hale getirdi. Çürük raporu almak isteyen erden rapor karşılığı para talep eden askeri doktor hakkındaki davada Askeri Yargıtay, izinsiz yapılan video kaydının delil oluşturamayacağına karar verdi.
Sanık askeri doktora seri numaraları önceden alınmış paraların verildiğini ve parayı almasından hemen sonra suçüstü yapıldığının anımsatıldığı kararda, bu nedenle askeri doktorun izinsiz çekilen kamera kaydına göre değil, söz konusu delillere göre cezalandırılabileceği bildirildi.


http://www.milliyet.com.tr/2007/01/07/guncel/gun02.html