Mesajı Okuyun
Old 11-05-2009, 12:18   #1
rıza

 
Varsayılan Vergi Kanunlarında Vergi ve Ceza İhbarname Tebliğinin Önemi ve Şirket Temsilcisi

İlgili Kanun Metinleri

213 Sayılı Kanunun 10.93.94.107.108.114. maddeleri
7201 Sayılı Kanunun 21. maddesi
6183 Sayılı kanunun 35. mük.35 ve 58. maddeleri



Şirketin 213 ve 7201 Sayılı Kanuna göre hatalı tebliği tartışmazsız olan vergi ve ceza ihbarnamelerine karşın, şirketin tüzel kişiliği adına usulüne uygun tebliğ edilen ve şirket müdürü tarafından ikametgâhında alınan ödeme emrine dava açılmaksızın, ilgili vergi dairesinin 6183 sayılı yasaya istinaden şirketten tahsili mümkün olmayan vergi alacağını 06.06.2008 tarihinde değişen 6183 sayılı kanunun mük 35. maddesine veya 213 sayılı vergi kanunun 10. maddesine istinaden ödeme emri düzenleyip, şirket temsilcisi veya ortağından istemesi yasal değildir.
Vergi alacağının resen tarh edilmesi durumunda, ilgili kanun metinleri uyaranca ilgili şirketin tüzel kişiliğine usulüne uygun olarak vergi ceza ihbarnamesi ve ekleri olan raporlar veya takdir komisyonu kararları tebliğ edilmesi gerekir. Vergi kanunlarında vergi alacağının kesinleşmesi bu tebliğin tarihinden 1 ay sonradır. Üslüne uygun tebliğ edilmediği tartışmasız olan bir vergi alacağının kesinleşmesi ise mümkün değildir. Bu durumda ortada kesinleşmiş bir vergi alacağından söz edilemez. İlgili vergi dairesi usulüne uygun olduğu varsayımı ile şirket tüzel kişiliğine bu alacak için ödeme emri düzenleyebilir. Bu ödeme emri usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olabilir. Şirketin tüzel kişiliği, ödeme emrini dava konusu yapmadığı zaman şirketin tüzel kişiliği hakkında haciz işlemlerine başlanır. Ödeme emri vergi kanunlarına göre bir bildirimdir ve idari işlemdir. Ödeme emrine ilgili kişilerce dava açıldığında dava açma nedenleri, kesinleşme döneminde dava açılması ( Vergi Ceza ihbarnamelerine Karşı ) durumundaki ileri sürülecek nedenlerden de farklıdır. Ödeme emrine dava açılmasının amacı; kesinleşmiş ve ödenmesi gerekli duruma gelmiş kamu alacağının tahsil aşamasına ilişkin işlemlerde herhangi bir hukuki sakatlık bulunup bulunmadığının yargı organlarınca denetlenmesidir.

Bu durumda şirketin tüzel kişiliğine usulüne uygun tebliğ etilmiş, fakat şirket tüzel kişiliği tarafından dava konusu edilmemiş, kesinleşmemiş bir vergi alacağından bahs edilmektedir.

İlgili vergi dairesinin usulüne uygun tebliğ ettiği savı ile hukuk karşısında kesinleşmeyen bir vergi ceza ihbarnamesine istinaden şirket tüzel kişiliğine ödeme emri gönderilmesi ve şirket tüzel kişiliğinin bu ödeme emrine karşı yasal olan dava hakkı kullanmadığı, bu nedenle şirketten tahsil edilemediği usulüne uygun olarak tespit edilen kamu alacağının şirket temsilcinin tüm mal varlığı ve ortağın koyduğu sermaye oranında tahsiline yönelik 6183 maddesinin 35. ve mük 35. maddesi ile VUK’nun 10. maddesi uyarınca ödeme emri düzenlendiğinde, söz konusu şahısların bu idari işleme kaşı dava açıp, kesinleşmeyen bir vergi alacağına karşı ödeme emrinin düzenlenemeyeceği savı tartışmasız olduğu gibi bu sava ait iddianın şirketin tüzel kişiliğinin yanında şirket temsilcisine ve ortağına tanınan bir hak olduğu da tartışmasızdır.

Kanun koyucu maksadı aşılarak mevcut yasanın üstündeki bütün hacı yatmaz oyunları ile ( tebliğ, yönetmelik, tüzük.. ) para toplamak hukuk devletinin ve hukuk sistemi alanından çıkartılmalıdır.


Herkese mutluluk ve sağlık dilerim.