Mesajı Okuyun
Old 17-04-2008, 11:28   #7
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan

Alıntı:
Ancak, sanıyorum ki; siz alacağınızı tahsil etmek borçluya yapılacak birçok şeyi mübah olarak görüyorsunuz.

NOT:Bakın ayrıca bu borç alacaklıya ödenecek değil devlet kendi alacağı için hapis kararı alıyor ama sizin alacağınız için böyle birşey yok. Yani devletin alacağı ödenirse bu kişi hapis yatmayacak...Hapse neden olan adli para cezasının ödenmemesinin hapse çevrilmesi...

Sayın karabekir; ben alacağı tahsil etmek için her yolun mübah olduğunu söylemiyorum. Şüphesiz ki hem İİK' nda ve hem de Çek Kanunu' nda borçluyu koruyucu hükümler de bulunmaktadır. İlamlı icra da dahi borçlu itiraz edememesine rağmen, icranın geri bırakılması kararı alarak haklı olduğunu düşünüyorsa icra işlemlerine engel olabilmektedir.

Bunun yanı sıra bura verilen hapis ya da adli para cezası sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğün yerine getirilmemesi nedeniyle verilmiş bir ceza değildir. Doğrudan kanundan kaynaklanan bir cezadır. Unutmayın ki Anayasa Mahkemesi İİK m. 337/1' i Anayasa m. 38 (Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.) hükmüne aykırılık nedniyle iptal etmedi. İki kez cezalandırma yasağı ilkesi nedeniyle iptal etti. Gerekçeli karar için bakınız: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=26770

Son olarak, verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasına çevrilme söz konusudur. Devletin alacağını tahsil edememesi nedeniyle nedeniyle para cezası hapis cezasına çevrilmektedir. Bu da doğrudur; ancak, bu hükmün amacı da yine alacağklının alacağını tahsil edebilmesidir. Çünkü adli para cezası kararı çıktığında borçlu borcunu ödediği taktirde, talep üzerine düşme kararı verilmektedir. Bu durumda da devlet alacağından vazgeçmektedir. Bu da asıl amacın alacaklının alacağını tahsil edebilmesini sağlamak olduğunu gösterir.

Saygılarımla..