Mesajı Okuyun
Old 02-01-2009, 02:40   #3
Av.Duran Küçüköner

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi

Esas : 2004/9287
Karar : 2005/3641
Tarih : 08.02.2005

ÖZET : Davalı vekili tarafından verilen dilekçe ekinde sunulan belgede, davacının istifa etmek suretiyle işyerinden ayrıldığı ve bütün hak ve alacaklarının ödendiği yazılıdır. Davacı tarafın bu belgedeki imzaya itirazı olmamış, miktar içermemesi ve el yazısı ile düzenlenmediği gerekçesiyle itiraz etmiştir. Belgenin geçerli bir istifa niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre ilk dönem çalışması istifa ile sonlanan davacı işçinin bu çalışmaları ile ilgili olarak ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanmasına olanak yoktur.

(1475 sayılı İş K. m. 13, 14)

KARAR METNİ :
Taraflar arasındaki ihbar ve kıdem tazminatı, izin ücreti, sigorta primi, bayram ve hafta tatili gündelikleri ile ücret alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ait hüküm süresi içerisinde duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 8.2.2005 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı (Asil) H.Uğur Poyraz geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2.Davacı işçinin davalıya ilişkin işyerinde 1.4.1993 -31.12.1994 ve 1.4.1999 - 5.12.2000 tarihleri arasında iki dönem halinde çalıştığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bunun dışında çalışmasının olduğu kanıtlanabilmiş değildir. Gerçekten davacı tanıkları, davacının ikinci defa işyerine girişi ile ilgili tam bir gün bildirmemişlerdir. Dosyada bulunan vergi dairesi yazısında davacının 28.6.1995- 31.10.1997 tarihleri arasında kendisine ilişkin işyerinin bulunduğu açıklanmıştır. Davacı işçi, işyerine ikinci defa 1.4.1999 gününde girmiş ve 5.12.2000 gününe kadar çalışmıştır.

Davalı vekili tarafından verilen 6.1.2003 günlü dilekçe ekinde sunulan belgede, davacının 31.12.1994 gününde istifa etmek suretiyle işyerinden ayrıldığı ve bütün hak ve alacaklarının ödendiği yazılıdır. Davacı tarafın bu belgedeki imzaya itirazı olmamış, miktar içermemesi ve el yazısı ile düzenlenmediği gerekçesiyle itiraz etmiştir. Belgenin geçerli bir istifa niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre ilk dönem çalışması istifa ile sonlanan davacı işçinin bu çalışmaları ile ilgili olarak ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanmasına olanak bulunmamaktadır.

Davacının davalıya ilişkin işyerinde ikinci olarak 1.4.1999- 5.12.2000 tarihleri arasında çalıştığı ve iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın işverence feshedildiği anlaşılmakta olup, bu dönem için kıdem ve ihbar tazminatları hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır.

3.Davacı işçinin son aylık ücreti de tartışma konusudur. Davacı işçi, 400.000.000 TL net olduğunu ileri sürerken davalı işveren doğru olmadığını savunmuştur. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan ücret bordrosu sunulmamıştır. Bankadan kredi alması için işçi ücretinin 400.000.000 TL olduğunu bildiren bir yazı söz konusu ise de, belgenin kredi talebinin değerlendirilmesi için verildiği anlaşılmaktadır. Belgede davacının ünvanı "idari ve mali işler müdürü" olarak açıklanmıştır. Oysa davacının müdür sıfatını haiz olmadığı anlaşılmaktadır. Salt bu belgenin dikkate alınarak sonuca gidilmesi doğru değildir. Konunun ilgili meslek kuruluşundan araştırılması gerekir. Alınacak cevap bütün dosya kapsamıyla değerlendirmeye tabi tutularak sonuca gidilmelidir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istem halinde ilgiliye iadesine, 8.2.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.