Mesajı Okuyun
Old 26-04-2006, 21:15   #29
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Bu arada, zamanaşımı konusundaki tartışmaya da değinmek isterim. Bankaların ödemekle yükümlü olduğu miktar,her ne kadar yasa ile getirilen bir düzenlemeye dayansa da bu konuda ki zamanaşımını 10 yıl olarak değerlendirmek mümkün değil.Her ne kadar yasadan kaynaklanan bir yükümlülük olsa da 3167 sayılı yasa çekle ödemelerin düzenlenmesine ilişkindir. Yani konusu çek vasfını taşıyan belgelerle alakalıdır.Kanun ancak çek vasfını taşıyan belgenin karşılığı çıkmadığında beher yaprak için bir limit belirlemiştir. 3167 sayılı yasada çekle alaklı düzenlemelere yer verilse de bu konuda çek ayrıntısı ile Kıymetli Evrak hukuku içerisinde TTK' da düzenlenmiştir. BUrada ise çek için zamanaşımı 6 ay olarak düzenlenmiştir. 6 Aylık sürenin geçirilmesi çek vasfının yitirilmesine sebep olacaktırki bu durum elimizdeki belgeyi imzalı-yazılı delil başlangıcı haline getirir. Bu nedenle eldeki adi yazılı belge otomatik olarak 3167 sayılı yasa kapsamı dışına çıkar.3167 sayılı yasa kapsamında olmayan bir belge, görünürde banka tarafından bastırılmış bir çek olsa da hukuki niteliğini ve değerini yitirmiş olacağından 10. madde sorumluluğu gündeme gelmeyecektir.

Sayın Av. özcan,

Söz konusu cevabınızı yeni fark ettiğim için cevabımı biraz gecikmeli yazabildim.

Zamanaşımı konusunu bu bölümde tartışmak ne ölçüde doğru olur bilmiyorum ancak belirtmek isterim ki, yukarıda alıntıladığım gerekçelerinize karşı şu kısa açıklamaları eklemekle yetineceğim:

Evvela, hem Yargıtay'ın gerekçesinde hem de sizin kabulünüzde olduğu gibi, söz konusu banka yükümlülüğü yasadan kaynaklanmaktadır. Bu husus neredeyse tartışmasızdır.

İkinci olarak, yasada özel bir zamanaşımı süresi düzenlenmediği durumlarda, yasadan kaynaklanan her türlü alacak haklarında BK.125 hükmü uygulanır ve bu alacaklarda 1o yıllık zamanaşımı süresi dikkate alınır. 10. maddedeözel bir zamanaşımı süresi beliritlmemiştir. TTK 726. madde çek hamilleri ile keşideci ve hamil ve cirantalar arasındaki alacaklarla ilgili özel bir zamanaşımı süresidir. Kısmi banka ödemesi çek hamilliği, cirantalığı yahut lehdarlığı sıfatını bankaya teşmil etmez!

Son olarak, Bankanın ödemekle yükümlü olduğu asgari tutar yasanın 10. maddesinde de açık olarak belirtildiği gibi, çeki keşide eden hesap sahibi ile banka arasındaki gayri nakdi kredi ilişkisi icabı ödenmiş varsayılır ve bu tür kredi alacaklarında da zamanaşımı süresi 10 yıldır. Başka bir ifade ile, sizin görüşünüz gibi olayı ele alırsak, bankanın ödemesi, çeke özel TTK.726. maddedeki 6 aylık zamanaşımı süresi ile sınırlandırıldığı takdirde, banka tutarı ödedikten sonra çek keşidecisine rücu ederken gayrı nakdi kredi alacaklarının tabi olduğu 10 yıllık süreye değil, 6 aylık zamanşımı süresine tabi olmak gerekecektir ki bu duurmda hem gayrı nakdi kredi alacaklarının tabi olduğu zamanaşımı süresinin ihlali hem de yasada özel olarak zamanaşımı süresi belirtilmeyen 10. madeddeki banka ödemesi gibi durumlarda 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır genel prensibi ihlal edilmiş olur.

Saygılarımla.