Mesajı Okuyun
Old 04-12-2003, 16:26   #5
DenizSu

 
Varsayılan

Sevgili Hande,

Hukuk sistemimiz çok yavaş işliyor.

Taraflardan birinin çocuğu sınırlı görüşme süresi bitiminde teslim etmemesi ceza gerektiren bir durum bildiğim kadarıyla. Savcılığa suç duyurusu ile başlayan uzun bir süreç bu. Ama bu süreç bitinceye ve iyimser varsayımla, bittiğinde çocuğun yerinin belirlenip , alınıp diğer tarafa teslimine kadar çocuk bulunduğu yerde kalacak. Kolluk kuvvetleri cocuğunuzu hernerde bulursa, babası orada olmadan alma hakkına sahip diye biliyorum. Yani öncelikle, gizli biryerlere kaçırılmadan çocuğunuzun yerini bulup almaya (yetkili kimselerle tabii) odaklanın.

Bu cevabı yaranızı kanatmak için yazmıyorum. Sizin çocuğunuzu 32 gündür görememekten dolayı uğradığınız üzüntüyü içimde hissedebiliyorum ama bunu öne sürmeyin, dile bile getirmeyin çünki yasal olarak bunun HİÇBİR önemi yok. Kızmayın, ama böyle...

Burada öne sürebileceğiniz tek şey var, o da 4 yaşında (sanırım çocuğunuz 4 yaşındaydı) bir çocuğun anaya olan kesin ihtiyacı. Bu yaşta bir çocuğun anadan ayrı kalmakla ugrayacağı duygusal, ruhsal hasar ve bu hasarın giderilemeyecek izler bırakma olasılığı.

Bilimsel olarak ortaya konulmuş bir gerçek var, o da ortalama 10 yaşına kadar (bazı çocuklar için belki 11, 12, neyse) ananın kaybı, yokluğu , babanın kaybına göre çok daha ağır yaralar açıyor çocukta. Bunu bir uzman raporu olarak mahkemeye sunabilirsiniz. Genel olarak bu görüşünü herhangibir çocuk psikoloğu rapor olarak verebilir. Anadolu Üniversitesi ilgili bilim dalı hocalarından böylebir genel görüş almaya ve buna dayanarak savcılığa şikayetle başlattığınız süreci hızlandırmaya çalışın derim.

Mahkemeye, çocuğun (ruhsal, bedensel ve sosyal) gelişimi için annenin yanında olması gereğini anlatmaya çalışın ve durumun ivediliği nedeniyle mahkemenin hemen önlem ve karar almasını istemeyi deneyin.

Başarmanız, avukatınıza, hakimin ve savcının kişiliğine ve savcılığın cocuğunuzu bulmada kolluk kuvvetlerini harekete geçirmesine, kolluk kuvvetlerinin olayı ele alışlarına bağlı.

Bosadığınız eşinizin yeri, yurdu belliyse hapis cezası korkusuyla uzlaşmaya yanaşabilir, ceza davası yoluna gidebilirsiniz (savcılığa suç duyurusu, kendiliğinden ceza davası sonucunu doğurmuyor olabilir). Yine benzer şekilde çocuğunuzu fiilen yanlarında bulunduran kişiler için (babaanne, hala farketmez, onların resmen buna hakkı yok, suça iştirak ediyorlar) suç duyurusunda bulunmanız , ceza davası açmanız da gerekiyor olabilir. Bu boyutu atlamayın.

Izini kaybettirebilecek biriyse yasal yoldan yapabileceğiniz birsey yok. Çocuğunuza kötü davranılmaması, iyi yetiştirilmesi için dua edin dilerseniz, ama hukuk size pratik olarak yardım edemeyecektir, buna hazırlıklı olun, direncinizi akıl ve beden sağlığınızı yitirmeyin.

Kolay gelsin.