Mesajı Okuyun
Old 22-09-2011, 00:47   #28
Ebru Demirci

 
Varsayılan Bazen Ben/Sen/O; Bazen Biz

Bazen Ben/Sen/O; Bazen Biz



Bazen hayat istediğimiz gibi gitmez. Benim de, senin de, onun da. Yapmak istediklerinle yapabildiklerin denk düşmez. Ya arada boy farkı olur ya da eksiği gediği olur bir şeylerin bir yerlerde. Sonra bir rahatsızlık hissedersin. Başaramamış olmanın ya da en azından öyle sanmanın dayanılmaz sancısıdır bu. Ne yapacağını bilememenin sarhoşluğu, acının şaşırtıcı kusursuzluğu içinde kıvranıp dururken bir kurtuluş çaresi ararsın. Çevrendekilerden de daha fazla hoşgörü beklersin bu arada. İnsanlar sana katlansınlar, tahammül etsinler, alttan alsınlar istersin. Sanki böyle bir yükümlülükleri varmış gibi. Sanki dünya senin etrafında dönüyormuş da sen olmazsan hiçbir iş yürümeyecekmiş gibi. Sanki onlar senin rahat etmen için buradalarmış gibi..

Ne itilesi, uçurumdan atılası, azat edilesi, terkedilip gidilesi bir halet-i ruhiyedir bu. Kendini çekemediğin yetmiyormuş gibi çekilmez olursun bir de. Tek eksik sendin zaten.

Sonra her şey üstüne üstüne gelmeye başlar. Depresyon sarmalında merkez noktaya doğru ilerlersin saniyede bilmem kaç km/sn hızla. Fazla anlam yüklü iğnelervari cümleler kurarsın. Zaten zar zor dayanan 3-5 şamar oğlanını da gayri ihtiyari tahliye edersin bu sayede. Onlar giderken daha da bir fena olursun. Oysa sen azat etmeden gidememeleri gerekirdi; bu da nereden çıktı şimdi?! Nasıl giderler...

Bir sorumlu şart şimdi sana. "Her şey senin suçun!" demek için. "Bütün bunlar senin yüzünden!..." deyip salya sümük ağlamak için. Çok geçmeden de bulursun zaten. Banyonun girişinde hemen soldaki duvarda asılıdır resim. Canlıdır hem de...


http://ebrunundefteri.blogspot.com/