Mesajı Okuyun
Old 04-11-2009, 20:22   #17
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

(Av.Hakan Çırak) yararlı bilgiler vermişse de, " kooperatiflerin tacir statüsünde olduğu ve davanın ticaret mahkemesinde görüleceği" hakkındaki görüşüne katılmıyorum.

Kooperatifler K.nun 1.maddesindeki tanıma göre kooperatifler tacir olmayıp teşekküldür. Bu husus pek çok yargıtay kararında da vurgulanmıştır. Koop.K.nun 99.maddesine göre koop.ile ortakları arasındaki davalarda ticaret mahkemesi görevlidir. Somut olaydaki çekişme ise koop ile 3. kişi arasındadır. Ortada mal ve hizmet satımına dair sözleşme bulunduğundan davacı kooperatif tüzel kişiliği olsa dahi sonucun değişmeyeceğini ve Tüketici Mahkemesinin görevli olacağını düşün.üyorum.


Aşağıdaki Yargıtay kararları da bu görüşümüzü doğrulamaktadır

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/4118

K. 2008/11323

T. 8.10.2008

• ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ ( Davalı Kooperatif İle Diğer Davalı Yüklenici Arasında Yapıldığı - Davacının Daireyi Yükleniciden Satış Vaadi Sözleşmesi İle Aldığı/Ticari Dava Olmadığı )

• SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİ ( Arsa Payı İnşaat Sözleşmesi İle Yükleniciye Bırakılması Kararlaştırılan Dairenin Bu Şekilde Satın Alındığı - Uyuşmazlığın Taşınmaz Alımı İle İlgili Olduğu/Tüketici Mahkemesinde Çözümleneceği )

• KOOPERATİF ÜYELİĞİ TESİSİ ( Satış Vaadi Sözleşmesi İle Alınan Dairenin Teslim Edilmediği - Kooperatif ve Üyeleri Arasında Bİr Dava Olmadığından Ticari Sayılmadığı/Tüketici Mahkemesinin Görevli Olduğu )

• KOOPERATİFLER KANUNUNDAN DOĞAN DAVALAR ( Kooperatif İle Üyeleri Arasında Olan Uyuşmazlıklarda Tarafların Tacir Olup Olmadığına Bakılmaksızın Ticari Sayıldığı )

• TİCARİ DAVA ( Kooperatifler Kanunundan Doğan/Kooperatif ile Üyeleri Arasındakiler Olduğu - Tarafların Tacir Olup Olmadığına Bakılmayacağı )

• KOOPERATİF İLE ORTAĞI ARASINDAKİ HUKUK DAVASI ( Tarafların Tacir Olup Olmadığına Bakılmaksızın Ticari Sayılacağı )

• TAŞINMAZ ALIMI ( Yükleniciden Daireyi Satış Vaadi Sözleşmesi İle Satın Alanın Kooperatif Üyeliğinin Tesisi Talebi - Tüketici Mahkemesinde Çözümlenmesi Gereği )

• GÖREV ( Daireyi Yükleniciden Satış Vaadi Sözleşmesi İle Satın Alanın Kooperatif Üyeliğinin Tesisi Talebi - Tüketici Mahkemesinde Çözümleneceği )

1163/m. 99

4077/m. 3, 10, 23

1086/m. 7, 27

ÖZET : Davacı, davalı şirket ile diğer davalı kooperatif arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmeyle yükleniciye bırakılması kararlaştırılan daireyi satış vadi sözleşmesi ile aldığını, bir kısım ödeme yapmasına rağmen dairenin teslim edilmediğini ileri sürerek kooperatif üyeliğinin tesisini talep etmiştir. Kooperatifler Kanunu'ndan doğan hukuk davaları tarafların tacir olup omadığına bakılmaksızın ticari dava sayılır. Anılan kanun uyarınca ticari davalardan amaç, kooperatif ile ortağı arasındaki hukuk davalarıdır. Eldeki davada davacı, kooperatif ortağı olmadığından davacı ile kooperatif arasındaki uyuşmazlık ticari dava sayılmaz. Uyuşmazlık, konut amaçlı taşınmaz alımından kaynaklandığından davanın tüketici mahkemesinde çözümlenmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı dilekçenin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı; davalı E. İnşaat Mobilya Dekorasyon Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile diğer davalı S.S D ... Konut Yapı Kooperatifi arasında 15.05.2004 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmeyle yükleniciye bırakılması kararlaştırılan 4H 7. Blok 8. kat 33 numaralı bağımsız bölümün 22.08.2005 tarihli taşınmaz satış vadi sözleşmesi ile kendisine satıldığını, bir kısım ödemeleri yaptığını, ancak inşaatın bitirilip dairenin teslim edilmediğini ileri sürerek, yüklenicisi ile olan temlik sözleşmesinden dolayı davalı S.S. D ... Konut Yapı Kooperatifine üyeliğinin tesisini istemiştir.
Davalı kooperatif, davalı yüklenici şirketin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğini, inşaatın mevcut hali ile davacının kooperatiften bir istekte bulunamayacaklarını, Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 99. maddesi uyarınca "bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır" hükmünü getirmiştir. Yasanın anılan hükmüne göre ticari davalardan amaç; ortağı ile kooperatif veya kooperatif ile ortağı arasındaki hukuk davalarıdır. Zira, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nda tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklığının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını iş gücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan kooperatif ile kanun ve ana sözleşmeye göre kooperatife ortak olanlar arasındaki düzenlemeler yapılmıştır. Somut olayda, davacı davalı kooperatifin ortağı olmadığından, davacı ile kooperatif arasındaki ilişkinin 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun uygulanması suretiyle çözümü ve aralarındaki davanın ticari dava sayılması olanaklı değildir.
Kooperatifle diğer davalı şirket arasındaki 15.05.2004 günlü arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakkın yüklenici tarafından davacıya temlik edilmesi de, davacı ile kooperatif arasındaki uyuşmazlığa 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun uygulanmasını gerektirmez.
Diğer taraftan, davacının dayandığı 22.08.2005 günlü sözleşmenin nedeni, yüklenici şirketin davacıya yaptığı temlik işlemidir. Çünkü, yüklenici 15.05.2004 tarihli arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesiyle kazandığı bir bakıma eserin bedeli olan bağımsız bölüm mülkiyet aktarımını doğrudan arsa sahibinden isteyebileceği gibi bu hakkını temlik işlemiyle üçüncü kişilere de devir ve temlik edebilir. Bir tanımlama yapmak gerekirse; alacağın temliki, alacaklı ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç olmaksızın yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliğini taşıyan şekle bağlı bir akittir. Borçlar Kanunu'nun 163. hükmüne göre temlik sözleşmesi temlik edenle temlik alan arasındaki yazılı sözleşme ile kurulabilir. Ne var ki alacağın temlikinde aranan yazılı şekil temlik sözleşmesinin resmi şekilde yapılmasına engel değildir. Nitekim uygulamada yükleniciden şahsi hakkını temlik alan üçüncü kişilerin temlik sözleşmesini adi yazılı satış sözleşmesi veya noterde düzenleme şekilde taşınmaz satış vadi sözleşmesi olarak yaptıkları görülmektedir.
4822 Sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu'nun 3. maddesi ( c ) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunu kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz konut niteliğindedir. Anılan yasanın ( e ) bendindeki tanıma göre tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, ( t ) bendindeki tanıma göre de satıcı; kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 23. maddesi hükmüne göre de, bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara Tüketici Mahkemelerinde bakılması gerekir. Kısaca ifade etmek gerekirse davacının dayanağı olan sözleşmeler yükleniciden kazanılan kişisel hakka ilişkin bulunduğundan ve dava bu sözleşmelere dayanılarak açıldığından, çekişmenin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 23. maddesince Tüketici Mahkemelerinde giderilmesi gerekir.
Açıklanan bütün bu yönler gözetilerek, davanın esasının incelenmesi yerine görevsizlik kararı verilmesi doğru olmadığından, karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 1996/1048

K. 1996/1263

T. 11.3.1996

Borçlu tacir ise, TTK.’nun 24. maddesi uyarınca cezanın tenkisi istenemez. Somut olayda, borçlu, bir yapı kooperatifidir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca "teşekkül" olarak tarif edilen kooperatifler, tacir sayılamazlar.