Mesajı Okuyun
Old 08-08-2010, 20:11   #5
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Konyalı
İnsanlık geliştikçe bencilliğinden kurtulacak ve haksızlık azalarak yok olacak umudundayım.
....
İnsanlığın gelişmesinden kastım insanların birbirlerini öldürmekten vazgeçmeleridir. İnsanların birbirlerini öldürmelerinin tek nedeni birbirlerinin haklarına el uzatmalarıdır. İnsanlar kimi zaman haklarını savunmak için öldürmekte, kimi zaman hakkı olmayanı almak için öldürmektedir. İnsanlar haksızlık etmekten vazgeçtiklerinde öldürme eylemi ortadan kalkacaktır. İnsanlık aklını kullanarak kendini doğanın ilkelliğinden kurtarmalıdır. Gelişmek ilkellikten uzaklaşmaktır. Bilimsel ve teknolojik ilerleme insanları ilkellikten uzaklaştırmaya yetmemektedir. Bilimsel ve teknolojik ilerleme insanları haksızlık etmekten alıkoymamaktadır.

Sayın Konyalı,

İnsanlığın daha gelişmemiş olduğunu, geliştikçe kötülüklerden arınacağını birkaç mesajınızda tekrarladınız.
İnsanlık geliştikçe bencilliğinden kurtulacak ve haksızlık azalarak yok olacak umudundayım. cümleniz bende bahsettiğiniz insanlık, daha olgunlaşmadığı için ekşi veya acı olan bu yüzden de yenmeye elverişli olmayan, olgunlaşınca tat verecek ve sindirilmesi kolaylaşabilecek bir meyve imiş türünden bir his uyandırıyor. Beklentiniz bir nevi his, istek, arzu, zevk ve düşünce evolüsyonu. Ben bu türen bir olgunlaşmanın, bir evolüsyonun olabileceğine şüphe ile bakıyorum.

İnsanoğlunun his yaşamı yarattığı teknolojik ve bilimsel gelişimin çok ama çok gerisinde. Ben bu geriliğe rağmen insanlığın kültürel alanda büyük bir gelişme kaydettiği düşüncesindeyim; Tek tek kişiler bu gelişimden paylarını alamamış olsalar bile.

Benim belirttiğim türden bir gelişmenin olup olmadığı konusu tartışılabilir. Ben herşeye rağmen insanlığın, eskiye kıyasla iyiye doğru bir gelişme göstermiş olduğu düşüncesindeyim. Ve vicdan ve adalet dediğimiz kavramların kültürel ve sosyolojik kavramlar olarak eskiye kıyasla ilerlemiş olduklarına inanıyorum.

Bu kavramları kültürel ve sosyolojik olarak değerlendirdiğimizde de, herbirimize(özellikle hukukçulara) düşen en önemli görevin bu kavramların içi boş kavramlar olarak kalmamasına çalışmak olduğunu düşünüyorum. Bilinmesi gereken tek nokta: İnsanlar insan oldukları sürece, hisleri, arzu ve istekleri, korkuları, kendilerini geliştirme arzuları, diğerlerinden geride kalma korkuları olduğu sürece kötülük te olacaktır. İyi ve kötünün, iyiliğin ve kötülüğün ne olduğu konusu daha değişik bir konu.

Gerçek ve kalıcı adalet, toplumun tüm fertleri tarafından kabullendiği ve savunulduğu zaman vardır. Tüm fertler tarafından savunulmayan veya paylaşılmayan bir adalet tepeden gelen veya bahşedilen özgürlüklere benzer, veren verdiği gibi geri de alabilir.

Saygılarımla