Mesajı Okuyun
Old 04-08-2010, 10:56   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan a.zorba
bebeklerin neden iyi olmadıkları açıklanmamış.
Bebekler, henüz üst ben (süper ego) kavramından habersiz olduklarından, kendi anlık isteklerinin doğrultusunda davrandıklarından "iyi" olamazlar. Durup dururken gelip yüzünüze tükürmeleri veya yüzünüze tokat atmaları onların kötü olduklarını göstermez ama iyi olduklarını da göstermez. Buradaki sorun, adalet duygusuna sahip olanların da haksızlık yapmalarıdır. Adalet duygusunun varlığı haksızlığı önlememektedir.
Alıntı:
Yine insanlığın gelişmesinden kastınızın ne olduğu da pek anlaşılamıyor.
İnsanlığın gelişmesinden kastım insanların birbirlerini öldürmekten vazgeçmeleridir. İnsanların birbirlerini öldürmelerinin tek nedeni birbirlerinin haklarına el uzatmalarıdır. İnsanlar kimi zaman haklarını savunmak için öldürmekte, kimi zaman hakkı olmayanı almak için öldürmektedir. İnsanlar haksızlık etmekten vazgeçtiklerinde öldürme eylemi ortadan kalkacaktır. İnsanlık aklını kullanarak kendini doğanın ilkelliğinden kurtarmalıdır. Gelişmek ilkellikten uzaklaşmaktır. Bilimsel ve teknolojik ilerleme insanları ilkellikten uzaklaştırmaya yetmemektedir. Bilimsel ve teknolojik ilerleme insanları haksızlık etmekten alıkoymamaktadır.
Alıntı:
mevcut dünya üzerindeki hiçbir gelişmişlik ortamında haksızlık olmadan hayatın devamı mümkün değildir.
Bu konuda anlaştığımıza seviniyorum. Mevcut dünya üzerindeki hiç bir ortam gelişmişlik düzeyinde olmadığından haksızlık olmadan hayatın devamı mümkün olmuyor. Ama insan aklını kullanarak haksızlık etmeden de hayatını sürdürebilmeli. Başkasının hakkına el atıldığı sürece doğal ölümlerin oranı düşük kalacaktır. Ölüm doğal bir olaydır ama başkasının şeridine geçenlerin neden oldukları trafik kazalarında binlerce insanın ölmesi doğal değildir.
Alıntı:

Üstelik haksızlık illa ki kasti bir kötülükten meydana gelecek diye birşey yoktur, karışıklıktan da haksızlıklar oluşabilir ve bu durumlar için aklıselim bir adalete her zaman ihtiyaç vardır, diye düşünüyorum.
Hele bir insanlar haksızlıktan vazgeçsinler de karışıklıktan doğan haksızlıklara ben razıyım. O zaman "Aklıselim bir adalet" ile "adalet duygusu" kavramlarını karşılıştırır ve doğrusunu buluruz.

Yazımın amacı adaleti ortadan kaldırmak değil elbette. Ama insanların adalete ihtiyaç duymayacağı bir gelişmişlik düzeyine ulaşmak mümkün diye düşünüyorum: Trafikte başkasının şeridine geçilmezse adalete gerek duyulur mu? Haksızlığın olmadığı yerde adalet kavramı da olmaz. Adalete çok ihtiyaç duyulan yerde haksızlık çok demektir. 21.yüzyılda dünyanın adalete ihtiyacı azalmamıştır. Bu örnek bile insanların gelişmediğini gösterir.
Alıntı:
Yazınız biraz havada kalmış hissi uyandırdı bende.
İnsanlar binlerce yıldır çocuklarını savaşa yolluyor. Aklıselim, gelişmişlik, haksızlık, adalet kavramlarını savaş kavramı ile karşılaştırmanızı istiyorum. O zaman yazının ayakları yere basacaktır.

Saygılarımla