Mesajı Okuyun
Old 24-07-2003, 23:43   #1
AOZALP

 
Varsayılan Döviz Alım Belgesi

1996 yıllında bankada mevzuatta uygun düzenlenen Döviz Alım Belgesi ile ilgili olarak resmi evrakta sahtekarlık suçu ile 7 yıl sonra dava açılıyor. TCK 339'dan ceza talep ediliyor.gerekçe şu o DAB'ları düzenleten ihracatçılar daha sonra hayali ihracat işlerine karışmışlar. o tarihte mevzuat uygun, Gümrük beyannamesi var(alış sırasında ibrazı zorunlu değil), talimatlar eksiksiz. yurt dışından mevzuata uygun olarak gelen bir para var. (alıştan sonra bu para muhtemelen yurt dışına tekrar gitmiş olabileceğinden fiktif işlemdir ve hernekadar görünüş itibariyle ihracat bedeli olarak gözüksede aslında gerçek ihracat bedeli sayılmaması gerekir-mevzutta böyle bir şey yok-, şüpheli işlemdir) O tarihte şüpheli işlem tanımlanmamıştı, karapara yasası yoktu. suç organizasyonlarından kimsenin haberi yoktu. Fiktif işlem nedir kimse bilmiyordu. Bütün bunlar sonraki yıllarda tanımlandı, yasası çıktı (2001 senesinde TCMB bankalara yazı gönderdi). O tarihte yurt dışından gelen para olduğu halde bu paralar fiktif olduğundan düzenlen DAB'lar sahtedir deniliyor. O tarihte mevzuatta uygun olarak yurt dışından gelen havaleye istinaden düzenlenen döviz alım belgesi yıllar sonra tanımlanan "fiktif" gerekçesiyle sahte kabul edilebilirmi? Düzenleyen kişi düzenlediği tarihte düzenletenlerin fiilerinden haberdar değilse, düzenlediği belgenin belgeyi kullananların sonraki icraatları nedeniyle sahte duruma düşmesinden sorumlu olurmu? 2003 senesinde 2001 senesindeki tebliğ veya kararlar gerekçe gösterilerek 1996 senesinde düzenlenen DAB sahte kabul ediliyor ve dava açılıyor.

bu konuda yorum yapacak değerli hukukçulara şimdiden teşekkürlerimi sunarım. bu konuda emsal yargıtay kararı veya mahkeme karaı varsa bildirilirse çok makbule geçer.