Mesajı Okuyun
Old 19-11-2012, 17:25   #3
av.d.d

 
Varsayılan

Bu karar olabilir mi???


Y5CD

Esas : 2008/336

Karar : 2008/3004

Tarih : 01.04.2008
CİNSEL İSTİSMAR ( Zeka Geriliği Tespit Edilen Mağdurenin Beyanlarına İtibar Edilip Edilmeyeceği Eyleme Mukavemet Edip Edemeyeceği Ruh Sağlığı Bozukluğunun Meydana Gelen Cinsel İstismar Olayına Bağlı Olup Olmadığının Saptanması Gereği )
ADLİ RAPOR ( Zeka Geriliği Tespit Edilen Mağdurenin Beyanlarına İtibar Edilip Edilmeyeceği Eyleme Mukavemet Edip Edemeyeceği Ruh Sağlığı Bozukluğunun Meydana Gelen Cinsel İstismar Olayına Bağlı Olup Olmadığı Hakkında )
KARARLARIN GEREKÇELİ OLMASI ZARURETİ ( Mahkeme Kararlarının Gerekçeli ve Yargıtay Denetimine Olanak Verecek Biçimde Olması Gerektiği )

82An.141
CMK.34, 230, 289
TCK.103
Zeka geriliği tespit edilen mağdurenin beyanlarına itibar edilip edilmeyeceği, eyleme mukavemet edip edemeyeceği, ruh sağlığı bozukluğunun meydana gelen cinsel istismar olayına bağlı olup olmadığı, hastalığın hekim olmayanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağına ilişkin Adli Tıp Kurumu raporu alındıktan sonra sonuca gidilmelidir.Mahkeme kararlarının gerekçeli ve Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde olması gerekir.


DAVA VE KARAR:
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanık Hikmetin yargılanması sonucunda müsnet suçtan mahkumiyetine dair, (Düzce Ağır Ceza Mah-kemesi)`nden verilen 21.06.2007 gün ve 2006/290 Esas, 2007/182 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay`ca incelenmesi sanık ve müdafii tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığı`ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:





YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ KARARI:

Görülmekte olan dava nedeniyle AİBÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı`ndan alınan 13.10.2006 günlü ve 5/547 sayılı rapor ile Düzce Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı`nca verilen 18.12.2006 tarihli ve 2006/388 sayılı raporlarda; olay öncesinde zeka geriliği tespit edilen mağdurenin beyanlarına başlı başına veya yan delillerle desteklendiği takdirde itibar edilip edilmeyeceği, söz konusu raporlarda zikredilen ruh sağlığı bozukluğunun meydana gelen cinsel istismar olayına bağlı olup olmadığı ve 5237 sayılı TCK`nın 103/6. maddesinde belirtilen beden veya ruh sağlığının bozulmasını ihtiva edip etmediği, maruz kaldığını iddia ettiği çocuğun nitelikli cinsel istismarı eylemine mukavemete muktedir olup olmadığı, eylemin ahlaki redaetini idrak edip edemeyeceği, hastalığının hekim olma-yanlarca anlaşılıp anlaşılmayacağı, hususlarında yeterli açıklık bulunmadığından bu konularda Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan rapor alınması,

Mağdure polis karakolunda alınan ifadesinde sanığın cinsel organını ağzına soktuğunu beyan etmesine karşın soruşturma evresinde ve duruşma sırasında alınan ifadelerinde bu hususa değinilmemiş olması gözönünde tutularak mağdurenin teyzesi olan ve olay sonrasında eve gelen tanık Şirin tekrar çağrılıp bu durumun kendisine mağdure tarafından aktarılıp aktarılmadığı da sorularak ayrıntılı bir şekilde ifadesinin alınması ve ifadeleri arasındaki çelişkinin giderilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,

Kabule göre de;

Anayasa`nın 141, 5271 sayılı CMK`nın 34, 230 ve 289/g maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının; sanıkları, katılanı, C.Savcısını ve herkesi tatmin edecek, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtay`ın gerekçelerde tutarlılık denetimi yapması ve bu açılardan mantıksal ve hukuksal bütünlüğünün sağlanması için kararın dayandığı tüm verilerin ve değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması ilkelerine uyulmadan; hükmün gerekçesinde sanığın cinsel istismar eylemini organ sokmak suretiyle gerçekleştirmediği belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında ise eylem; çocuğun nitelikli cinsel istismarı kabul edilip bu suçtan cezalandırılmasına karar verilerek hükmün karıştırılması,
SONUÇ:Kanuna aykırı, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa`nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK`nın 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), oybirliğiyle karar verildi.
Y5CD 01.04.2008 E.2008/336 - K.2008/3004