Mesajı Okuyun
Old 13-05-2012, 16:56   #8
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

1. Dava "açılmasıyla" borçlu temerrüte düşer. Yargıtay yeni kararlarında temerrüt için salt dava açılmasını değil "dava dilekçesinin usulune uygun tebliği"ni de gerekli saymaktadır.Davanın usulden reddolması veya görevsiz/yetkisiz mahkemede açılmış olması vb. durumlar davalının (borçlunun) temerrüte düşmüş olması sonucuna etki etmez.


2. "Gerçekten dava, zamanaşımını kesen sebeplerdendir. Dava devam ettiği sürece tarafların yargılamayla ilgili her işlemi ve hakimin emir ve kararları ile zamanaşımı kesilir ve yeniden işlemeye başlar. İşleyecek yeni zamanaşımı da asıl süre kadardır. Eğer açılan dava, düzelmesi mümkün bir şekil eksikliği ile sakat veya yetkisiz ya da görevsiz bir mahkemede açılmış ise, bu nitelikteki bir dava zamanaşımını kesmez, ancak davanın devamı sırasında zamanaşımı süresi dolmuşsa davacı ek süreden yararlanır” (2. HD. 1975/7766E. - 1975/9485K.)

Yukarıdaki Yargıtay Kararına göre ve Nevra Hanımın da belirttiği BK.137. maddesinin ters anlamından, görevsiz veya yetkisiz mahkemede açılan ve bu nedenlerle reddolunmuş olan davanın zamanaşımını kesici özelliği bulunmadığı sonucu çıkartılabilir.Zira madde bu esnada zamanaşımının dolabileceği ihtimalini düzenlemekle işlediği ve kesilmediği sonucunu da öngörmüştür . Yalnızca,tarafa eğer zamanaşımı bu sürede sona ermişse "60" günlük ek bir süre verilir. Maddedeki "düzelmesi mümkün şekil eksikliği" kavramını da dikkate almak ve "şekil noksanı" olan davanın usulden reddi hallerini de buna katmak gerekir.


Baki Kuru'ya göre ise yetkisiz veya görevsiz mahkemede açılan dava, iki haftalık sürede yetkili veya görevli mahkemede davaya devam etmek kaydıyla, zamanaşımını keser.(KURU,Usul, 2. Cilt, s. 1138 vd)