Mesajı Okuyun
Old 26-02-2018, 17:58   #20
Av. Abdulselam DURAN

 
Varsayılan

Aynı paralelde;
T.C. YARGITAY
18.Ceza Dairesi

Esas: 2016/17927
Karar: 2017/2147
Karar Tarihi: 27.02.2017


HAKARET SUÇU - SANIĞIN SÖZLERİNİN İDDİA VE SAVUNMA DOKUNULMAZLIĞI KAPSAMINDA KALDIĞI - HAKARET SUÇUNUN UNSURLARININ OLUŞMADIĞI - YERİNDE GÖRÜLMEYEN GEREKÇEYLE MAHKUMİYET KARARI VERİLMESİ - HÜKMÜN BOZULMASI

ÖZET: Sanığın sözleri, uyuşmazlıkla bağlantılı ve hakimin tarafsız olmadığına dair düşüncesini ifade etme amaçlı olduğu, bu sözlerin iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kaldığı ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, bozmayı gerektirmiştir.

(2709 S. K. m. 36) (5237 S. K. m. 128)

Dava ve Karar: Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir;

1- TCK’nın 128. maddesinde düzenlenen ve Anayasanın 36. maddesiyle de güvence altına alınan iddia ve savunma dokunulmazlığı; şahısların yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde, serbestçe ve hiçbir endişenin etkisi altında kalmaksızın haklarını özgürce iddia edebilmeleri veya kendilerini savunabilmeleri imkanının sağlanmasını ifade eder. Eğer böyle bir hak olmazsa, iddia ve savunma serbestçe yapılamayacak ve söylenmesi gereken, cezai yaptırıma maruz kalma korkusuyla ifade edilemeyeceğinden, yapılan yargılama sonucunda hedeflenen, “gerçeğe ulaşma” ve “adaletin gerçekleşmesi” de söz konusu olamayacaktır.

Madde gerekçesinde de açıklandığı üzere; iddia ve savunma hakkının kullanılması bağlamında, kişiler açısından somut isnat ifade eder nitelikte maddi vakıaların ortaya konulması ya da kişilerle ilgili olumsuz değerlendirmelerde bulunulması mümkündür. Bu somut isnatlar veya olumsuz değerlendirmeler, iddia ve savunma hakkının kullanılmasıyla ilişkilendirilememesi durumunda, hakaret ve hatta iftira suçu oluşturur.

İddia ve savunma kapsamında, kişilerle ilgili olarak bulunulan somut isnatların yapılan olumsuz değerlendirmelerin uyuşmazlıkla ilişkili olması lazımdır ancak, uyuşmazlığın çözümü açısından faydalı olması aranmamalıdır.

Somut uyuşmazlıkla bağlantılı olmayan isnatlar gerçek olsa bile iddia ve savunma dokunulmazlığının varlığından bahsedilemez. Keza, somut vakıalara dayansa dahi uyuşmazlıkla alakası olmayan olumsuz değerlendirmeler açısından iddia ve savunma hakkının kullanılması söz konusu değildir.

Somut olayda; sanığın, davacı sıfatı ile yer aldığı Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 07/09/2005 tarih ve 2005/730 E. 2005/718 K sayılı " şikayetin reddi, takibin devamı" ile sonuçlanan ilamına yönelik 15/09/2005 tarihinde yazılı olarak verdiği temyiz dilekçesinde yazılı ve mahkemece de mahkumiyete esas alınan "sayın hakim 5 dakikada dosyayı okumuş ve dosyanın diğer mameleke ilişkin değerleri ve bilirkişi tetkikatı yapılmadan dosyanın hakkında bilgileri toplamadan bir saat içinde karar verilerek tarafımı mağdur etmiş“ biçimindeki sözleri, uyuşmazlıkla bağlantılı ve hakimin tarafsız olmadığına dair düşüncesini ifade etme amaçlı olduğu, bu sözlerin TCK’nın 128. maddesinde düzenlenen iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kaldığı ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,

Kanuna aykırı ve sanık ...'in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27.02.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


T.C. YARGITAY
18.Ceza Dairesi

Esas: 2015/4661
Karar: 2015/11942
Karar Tarihi: 25.11.2015


HAKARET SUÇU - SÖZLERİN KABA İFADE NİTELİĞİNDE OLDUĞU VE HAKARET SUÇUNUN UNSURLARININ OLUŞMADIĞI - KANUNİ OLMAYAN VE YERİNDE GÖRÜLMEYEN GEREKÇE İLE MAHKUMİYET KARARI VERİLMESİNİN İSABETSİZLİĞİ - HÜKMÜN BOZULMASI

ÖZET: Sözlerin katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, TCK'nın 128. maddesinde düzenlenen iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kaldığı, kaba ifade niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, kanuni olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırıdır.

(5237 S. K. m. 128)

Dava Ve Karar: Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Temiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Somut olayda, Buca Belediyesi İmar Müdürü olan katılan hakkında Buca Kaymakamlığına sunduğu 09.02.2011 havale tarihli mağduriyetinin giderilmesine yönelik dilekçedeki "örgüt başyardımcısı, haksız kazanç sağlamaya çalışmak, kasıtlı, hatalı davranmak vb.” şeklindeki sözlerin katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, TCK'nın 128. maddesinde düzenlenen iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kaldığı, kaba ifade niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, kanuni olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,

Kanuna aykırı ve sanık H.. Ü..'ün temyiz nedenleri kabul edildiğinden tebliğnameye aykırı olarak hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25.11.2015 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.