Mesajı Okuyun
Old 21-12-2007, 22:49   #6
ali ekmekçi

 
Varsayılan

bir ilginç kara da ben göndereyim dedim
T.C.
YARGITAY
İkinci Hukuk Dairesi
E: 1995/7717
K: 1995/9764
T: 03.10.1995

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapıları muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen mürafaa icdazı suretiyle tetkiki istenilmekle (...) gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Kara Avrupası boşanma hukuku farklı esaslara dayalı olarak geliştirilmiştir.
3444 sayılı Yasa ile değişik Medeni Kanunun madde 134 ile kusur esası terk edilmiş, boşanmada köklü sarsılma esası ön plana alınmıştır. Evliliğin temelinden sarsılması çeşitli sebeplerle oluşur. Eşlerden birinin kusuru ile veya her ikisini ortak kusuruyla oluşabileceği gibi eşlerin kusuru olmadan da oluşabilir. Ancak tam kusurlu eş, kendi kusuru ile yarattığı olaylara dayanarak boşanma elde edemez.
Davacı koca, eşinin kusurlu davranışı sebebiyle cinsel ilişkiye giremediğini; davalı ve karşı davacı eş ise kocasının erken boşalması sonucu cinsel ilişkiye giremediklerinden söz ederek karşılıklı olarak boşanma isteğinde bulunmuşlardır. Taraflar genç yaşta olup 8 aylık evlidirler. Alınan ve tarafların iddialarını doğrulayan raporla davalı kadının halen bakire olduğu anlaşılmaktadır. Evlilik iki ayrı cinsin bedensel ve ruhsal yönden bütünleşmesidir. Karı koca birbirine sadakat göstermeli, yardımcı olmalı, tasa ve kıvancı paylaşmalıdır. Ancak karı kocayı bedensel ve ruhsal yönden bütünleştiren ana öğe uyumlu cinsel ilişkidir. Cinsel tatminsizlik daha önce var olan sevgi ve saygıyı nefrete veya en azından isteksizliğe dönüştürür. Bu hal eşlerin ruhsal bütünlüğünü bozar ve evlilik birliği temelinden sarsılır. (YHGK. 14.05.1975 tarih, 362-627 sayılı; Y. 2. H.D.'nin 24.05.1983 tarihli ve 4572-4689 sayılı kararları).
Açıklanan gerekçeler doğrultusunda temelinden sarsılan birliğin boşanma ile sona erdirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Temyize konu hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA (03.10.1995)

KARŞI OY YAZISI
Kara Avrupası boşanma hukuku farklı esaslara davalı olarak geliştirilmiştir. Ancak tüm hukuk sistemleri değişik şekillerde aşağıdaki ilkeleri yasalaştırmışlardır. Öncelikle İspanya dışında kalan Avrupa ülkeleri serbest boşanma sistemini benimsemiş bulunmaktadırlar.
Belili başlı boşanma nedenleri:
a) Anlaşmalı boşanma; karı kocanın birlikte boşanmaları veya birinin davasının diğeri tarafından kabul edilmesi sonucu boşanmanın hükmen gerçekleşmesi
b)....
c) Köklü sarsılma: Evlilik birliğinin devamına olanak bırakmayan nesnel (objektif)bir nedenin varlığı ile kökünden sarsılması sonucuboşanmanın gerçekleşmesi, köklü sarsılma olayında kusur önemli bir öğe olmaktan çıkar. Taraflardan biri veya her ikisi de kusursuz oldukları halde, evlilik birliği temelinden sarsılabilir.
d) Elverişsizlik: Eşlerden birinin bedeni veya ruhsal bozukluğundan ötürü evlilik görevlerini gereği gibi yapamaması ve bu nedenle aile birliğinin devamının olanaksız hale gelmiş olmasıdır. (Kısırlık, iktidarsızlık, cinsi sapıklık, neslin devamını tehdit eden hastalık, cinsel ilişkiyi engelleyen kalça çıkığı, cinsel uyuşmazlık gibi) elverişsizlik olayında taraflar arasında bir geçimsizlik bulunmamaktadır. Aksine evlilik birliğinin amacına uygun olarak devamı arzu edildiği halde elde olmayan elverişsizlik nedeniyle evliliği yürütme olanağı bulunmamaktadır.
Yargıtay, uygulamalarında elverişsizlik nedeniyle evlilik birliğinin yürüyemez hale gelmesini boşanma nedeni olarak kabul etmiştir. (Yargıtay HGK. 11.3.1964 gün 655/200 sayılı kararı ile ruhsal anlaşmazlığı 23.1.1969 gün 75/3 sayılı kararı ile kadının cinsel ilişkiyi gerçekleştirecek yapıda olmamasını, Y.2.H.D.23.3.1976 gün 770/668 sayılı kararıyla cinsel uyumsuzluğu, yine 1.3.1994 gün 308-2191 sayılı kararı ile cinsel ilişkiyi zorlaştıran kadındaki kalça çıkığını boşanma nedenleri olarak kabul etmişlerdir).
3444 sayılı Yasa ile değişik Medeni Kanunun m. 134 ile kusur esası terk edilmiş, boşanmada köklü sarsılma esası önplana alınmıştır. Elverişsizlik, tarafların arzu ve iradesi dışında oluşan ve evliliği temelinden sarsan bir olgudur. Evliliğin temelinden sarsılması çeşitli şekillerde oluşabilir. Eşlerden birinin kusuru ile, er ikisinin ortak kusuruyla oluşabileceği gibi eşlerin kusuru olmadan da oluşabilir.
Tarafların kusuru olmaksızın oluşan ve evlilik birliğini temelinden sarsan olaya hukuk dilinde elverişsizlik denilmektedir.
Somut olayda; Kocası eşinin cinsel ilişkiye yanaşmadığını, karı ise kocanın erken boşalma sonucu ilişkiye giremediklerini belirtmektedir. Bu nedenle ne olursa olsun taraflar cinsel ilişkiyi gerçekleştirememektedirler.
Cinsel ilişkiden doktor tarafından yasaklanan kadının bu özürü koca yönünden evlilik birliğini temelinden sarsan bir olay olarak kabul edilmiştir. (2.H.D.10.4.1980 gün, 2909/3132 sayılı kararı).
Açıklanılmasına çalışılan elverişsizlik aslında evliliğin temelinden sarsılması olayının bir öğesidir. Temelden sarsılma olayında iki tarafın da kusuru söz konusu değildir. Ancak bu olaydan karı- kocanın herbiri ayrı ayrı nedenlerle zarar görmektedir. Bu olumsuzluğun boşanma ile ortadan kaldırılması en uygun çözümdür,. Ne varki kusursuz eşin de mağdur edilmemesi hakkaniyet ilkesi gereğidir. Bunun için, kusursuz eşe koşulları varsa yoksulluk nafakasımaddi-manevi ödence verilerek hayatını devam ettirme olanağı sağlanmalıdır.
Hükmün bu gerekçelerle bozulması gerekir. Sayın çoğunluğun bozma kararında gösterdikleri gerekçelere bu nedenle katılmıyorum.

Nedim TURHAN
Üye