Mesajı Okuyun
Old 06-09-2006, 00:59   #3
Gemici

 
Varsayılan

Merhaba Sayın umutlaw,

özel mesajla bildirdiklerinizden çıkarabildiğim kadarı ile nafaka borçlusu iflas işlemlerinin başlatılması için iflas mahkemesine başvurmuş.

Olayınızın detaylarını tam olarak bilmediğim için Almanca'da 'Verbraucherinsolvenz'(Tüketici İflası) olarak adlandırılan müessseseyi kısaca açıklamak istiyorum. Olayınıza biraz açıklık getirir düşüncesindeyim. Yazdıklarımdan tatmin edici bir sonuç çıkmazsa bildirirsiniz, eksikleri tamamlamaya çalışırım.

- 1999 senesinin başından beri yürürlükte olan yasaya göre tüketicilerin yani özel kişilerin iflas için mahkemeye başvurma hakları var. Yasaya göre borçlarını ödemekten aciz olan namuslu tüketici malvarlığı üzerinde iflas açılması için mahkemeye başvurabilir. Acizlikten borçlunun geliri ve malvarlığı ile borçlarını ödeyebilecek durumda olmaması, namusluluktan/dürüstlükten borçlunun hileli iflastan dolayı cezalandırılmamış olması ve alacaklılarını tatmin edebilmek için tüm malvarlığını ve çalışma gücünü ortaya koyması anlaşılıyor.

- bu iki şartı yerine getiren tüketicinin mahkemeye başvurmadan önce, mahkeme dışından alacaklıları ile bir anlaşmaya varmak için pazarlık etmesi ve alacaklılara bir anlaşma teklifi götürmesi gerekiyor. Bu teklif tüm alacaklılar tarafından kabul edilirse, mahkemeye gitmeye gerek yok olay anlaşmayla kapanmış olur.

- Zaten parası olmayan ve doğru dürüst bir anlaşma teklifinde bulunamıyan borçlunun teklifi genelde alacaklılar tarafından kabul edilmez. Alackalılardan tek bir tanesinin bile teklifi kabul etmemesi, mahkem dışı anlaşma teşebüssünün başarısızlıkla sonuçlanması anlamına gelir.

- Mahkeme dışı anlaşma teklifi red edilen borçlu ehliyetli ve yetkili bir kişiden(Avukat veya noter) veya ehliyetli ve yetkili bir kurumdan(sosyal alanda çalışan kurumlara bağlı borçlulara yardım merkezleri) alacağı bir belgeyle iflas işlemlerinin başlatılması için mahkemeye başvurur.

- Mahkemeye başvuran borçlu tüm borçlarını ve malvarlığını bildirmek zorunda ve bildirdiklerinin doğru olduğunu yemin terine geçen bir beyanla teyit etmek zorundadır. Yalan beyan suçtur.

- Bu şekilde mahkemye başvurmuş olan borçluya mahkeme bir yediemin tayin eder. Yediemin borçlunun haczedilebilir mallarını paraya çevirip alacaklılar arasında pay eder. Günlük yaşamda ihtiyaç duyulan mallar haczedilemez. Televizyon hacezedilemiyen mallar arasındadır(lüks olmaması kaydıyla). Duruma göre işe gidip gelmede kullanılan bir araba haciz dışı bırakılır. Lüks, değerli ve antik değeri olan eşyalar alınıp aynı vazifeyi görebilecek bir eşya verilir. 989,99 Euro altında kalan maaş haciz dışıdır. Borçlunun nafaka ödemekle yükümlü olduğu kişi sayısına göre haciz dışı maaş miktarı yükselir.

- Belirtilen şekilde mahkemeye müracaat edip malvarlığı üzerinde haciz işlemi başlatan kişi, iflas işleminin başlatılmasından altı sene sonra, borcunun geriye kalan kısmını ödemek mükellefiyetinden kurtulur.

Olayınıza dönersek:
Bahsettiğiniz kişi gerçekten iflas için mahkemeye başvurduysa, tüm alacaklılarını mahkemeye bildirmek zorundadır. Tüm alacaklılara nafaka alacaklısı eski eşi de dahildir. Bunu yapmadıysa kadının yediemine veya iflas mahkemesine başvurarak kendisini bilerek alacaklı olarak bildirmediğini söyleme hakkı vardır. Bu durumda borçlunun borçları altı sene sonra silinmez. Alacaklı olan kadının iflas mahkemesine başvurarak borçlunun doldurduğu malvarlığı ve borç belgelerini isteme hakkı vardır alacaklı olarak.
Leasing yoluyla kullanılan bir arabanın mülkiyeti kullanıcıya değil, firmaya ait olduğu için, alacaklı eski eşin arabaya el koyma hakkı sıfırdır zaten.

Borçlu kişinin ev taksidi ödediğini yazıyorsunuz. Gerçekten iflas davası açıldıysa evinde iflas masasına dahil edilmesi gerekir. Kanun borçlunun tüm mal malvarlığını bildirmesini öngörüyor çünkü. Evin borcunun büyük kısmı ödenmediyse müvekkiliniz evin haczinden de birşey elde edemez, bankanın ipotek hakkından dolayı.

Not: Nafaka borcundan dolayı maaş haczinde mahkeme 989,99 Euro sınırının altına inebilir. Nafaka alacaklısının haciz dilekçesinde bunu belirtmesi gerekir gerekir.

Borçlunun serbest meslek sahibi olması durumunda normal iflas işlemleri yürütülür.

Saygılarımla