Mesajı Okuyun
Old 19-01-2007, 01:20   #2
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Öksüz,

Bilirkişi Avukatlık yasasının ücreti düzenleyen 164.maddesindeki 2001 tarihli değişiklikten haberdar değil sanırım. Getirdiği yorum, maddenin eski halindeki ;
Alıntı:
İkinci fıkraya göre yapılacak anlaşmalar, dava konusu olan mal, alacak veya hak gibi kıymetlerden bir kısmının aynen avukata ait olacağını ve böylece avukatın taraflardan biri imiş gibi dava konusuna doğrudan doğruya ortaklığını kapsıyamaz. Bu gibi ücret sözleşmeleri batıldır.

cümledeki mantığa işaret ediyor anladığım.

Ancak 164.maddenin son hali ise çok farklı ve yukarıdaki ibareler çıkarılarak, daha farklı düzenlendi:



Alıntı:
Madde 164 - (Değişik madde: 02/05/2001 - 4667/77. md.)(*)

Avukatlık ücreti, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade eder.

Yüzde yirmibeşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir.

İkinci fıkraya göre yapılacak sözleşmeler, dava konusu para DIŞINDAKİ mal ve haklardan bir kısmının aynen avukata ait olacağı hükmünü taşıyamaz.

Avukatlık asgari ücret tarifesi altında vekalet ücreti kararlaştırılamaz. Ücretsiz dava alınması halinde, durum baro yönetim kuruluna bildirilir. (Değişik 3. ve 4. cümleler: 13/01/2004 - 5043 S.K./5. md.)(**) Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır.

Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.

Bu nedenle bilirkişi yorumunun hatalı olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki tahsilatı üstlenmemek ne demektir? İcra takiplerinde avukatın görevi, icraya konu edilen alacağın borçludan tahsiline yönelik işlemin başlatılıp sonuçlandırılmasıdır. davalarda nasıl ki davayı açıp sonuçlandırmak ve kanun yolları da dahil takip edip sonuçlandırmak görevimiz ise, icrada da tahsil etmek için gerekli tüm işlemleri yapmaktır,yani amaç tahsilattır. Tahsilat için yeterli mesleki çaba gösterilir ve tahsil edilemezse ayrı, ama kaldı ki siz 1.satış aşamasına getirilmiş bir dosyadan bahsediyorsunuz.

Somut olayda haklı olduğunuz inancındayım.

Saygılarımla...