Mesajı Okuyun
Old 26-02-2003, 22:23   #2
vefa

 
Varsayılan

Merhabalar ,

Umutsuz olmanızı gerektirecek hiçbirşey yok bence. Sorun bazı konularda haklarınız olduğunu bilmemeniz ya da bilmenize rağmen sineye çekmeye çalışmanız.

Eşinizin sizi dövdüğünü yazmışsınız. Sanırım buna rağmen eşiniz hakkında hiç şikayetde bulunmadınız. Ve tabi Mahkemeden koruma talep etmediniz ...

1998 de yürürlüğe giren ve ailenin korunmasını konu alan bir kanunumuz var. Aile içi şiddet tarihe karışmasa da bu kanunla gerçekten şiddete maruz kalan bireyler ciddi anlamda korunuyor. Yargılama süreci de oldukça kısa sürdüğünden dayak kader olmaktan çıkabiliyor. Şiddet uygulayan birey evden uzaklaştırılıyor. Üstelik bazı usuli hükümleri bilmiyorsa da uzaklaştırma süresi fiili olarak mahkemenin verdiği kararı bir hayli aşarak uygulanıyor.

Yapılması gereken tek şey ise, şiddete maruz kalan eş yada diğer aile bireylerinin Sulh Hukuk Mahkemesine müracaat ederek aile içi şiddet olayını belirterek koruma talep etmek. Şahit olayı burda da gündeme geliyor tabi. Özellikle de raporunuz yoksa.

Ancak Şahitlerin gelmek istememesi sandığınız kadar büyük bir problem değil . Çünkü yargı sistemimizde şahitlik zorunludur. Siz isim ve adreslerini bildirirsiniz . Masrafınızı yatırırsınız. onlar da ya gelir ya da gelmek zorunda kalır! Önemli olan hakim huzurunda "gerçekleri söyleyecek" kişiler olduğundan emin olmak.

size tavsiyem, size veya çocuklarınıza eşiniz şiddet uyguladığında derhal bir devlet hastahanesine giderek rapor alın. Savcılığa müracaat ederek şikayet de bulunun .

Kesinlikle bir avukatdan hukuki yardım alın. Maddi gücünüz yoksa 118 den bulunduğunuz ilin Barosunun telefonunu alarak adli müzaheret bürosuyla görüşün ve bunu mutlaka yapın.

Sorularınıza gelince,

1) Aileniz elbette şahitlik yapabilir. Ancak yeminsiz dinleneceklerdir . Ve hakimin takdiri açısından tüm şahitlerin akrabalarınız olması pek lehinize olmayabilir. Bu somut olaya göre değişir tabi. Maalesef üçüncü bir şahsın şahit olamayacağı nahoş olaylar da yaşabiliyor.

Yukarıda söylediğim gibi, eşinizin sizi dövdüğünü ya da bir şekilde aranızda şiddetli geçimsizlik olduğunu bizzat bilen şahıslar varsa bunları mahkemeye bildirin. O insanlara da bunu yapmak zorunda olduğunuzu söyleyin. Gelmek zorundalar.

2) Velayet konusuna gelince 3 yaşındaki kızınız kesinlikle size verilir.
ve bakımı için dava süresince tedbir dava sonuçlandıktan sonra da iştirak olarak adlandırılan nafaka verilir. 11 yaşındaki kızınızın velayeti davanın ve olayların seyrine göre değişebilir. Ama sırf çalışmıyorsunuz diye velayet babaya verilmez. Çocuğun menfaatleri gözönünde tutulur. Eşinizin nasıl bir " baba " olduğu bu noktada çok önemli ve anlattıklarınıza bakılınca bunları mahkemede kanıtlarsanız velayeti alması gerçekten zor.

3) Evi terk konusunda bence daha sağlıklı düşünün. 11 yaşındaki kızınızın okulu sanırım evi terketmeniz halinde sorun yaratacaktır. Bence evde siz kalın ve eşinizin evden uzaklaştırılmasını sağlayın. Boşanma davasında da tedbiren aile konutunun size ve çocuklarınıza tahsisini talep edebilirsiniz.

Kendinize ve çocuklarınıza bir iyilik yapın asla umutsuz olmayın.
Önce bir meslekdaşımla konuyu tümüyle tartışıp biran önce yasal yollara müracaat edin. Dediğim gibi maddi gücünüz yoksa adli Baronuzun adli müzaharet bürosu size yardımcı olacaktır. Sonucu burda bizimle de paylaşın olur mu?

Sevgiler...