Mesajı Okuyun
Old 23-09-2007, 00:18   #3
yargıç isa

 
Kitap .........

Bahsettiğiniz durumlarda rızanın geçerliliğine ilişkin olarak, sözü edilen mağdurun üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabileceği bir hakkın varlığına bakmak durumundayız. Çünkü kişinin beden bütünlüğü üzerindeki hakkı sınırsız değildir. Böyle bir hakkın bulunması halinde bile her halukarda; bu hak yasalara,ahlaka ve genel edep kurallarına uygun biçimde kullanılmış olması gerektiği kanaatindeyim. Çünkü toplumun sağlıklı bireylerden oluşmasının kamu düzenine de fayda sağladığı unutulmamalıdır.

Bahsettiğiniz tırnak kesme olayında, kanaatimce kişinin tırnaklarının kesilmesinin sağlığı üzeirinde olumsuz bir etki yapmaması dolayısı ile, tırnaklarının kesilmesine ilişkin olarak kişiler tasarruf yetkisine sahiptir. Bu sebeple rıza gösterildiğinde herhangibir hukuka aykırılık oluşmadığı kanaatindeyim.

Diğer hususlara gelince; öncede belirttiğim gibi genel adaba ve ahlaka aykırı şekilde rıza gösterilemez. Bu sebeple kişinin bahsettiğiniz yaralama olaylarına ilişkin rızasının hukuka uygunluk üzerinde herhangibir etkisinin olmadığını düşünüyorum. Fakat, kasten yaralamanın hafif şeklinin düzenlendiği TCK 86/2 maddesinde soruşturma yapılması şuçtan zarar görenin şikayetine bağlı tutulduğundan; suça konu olan basit yaralama eyleminin soruşturulması için gereken ŞİKAYET'in magdura ait bir hak olduğu ve de basit yaralama eylemine mağdurun rıza göstermesinin şikayet hakkından feragat ettiği yönünde düşünülürse; yukarıdaki kasten yaralama eylemlerinin hafif şekillerinde rızanın hukuka aykırılığı ortadan kaldırdığı düşünülebilir. TCK 86/2. madde de basit yaralama, basit bir tıbbi müdehale ile giderilebilme ölçütene bağlandığından , tırnak çekilmesi olayında kişinin rızası hukuka aykırılığı ortadan kaldırdığı söylenebilir.

saygılarımla...