Mesajı Okuyun
Old 26-04-2007, 20:09   #22
av.medine

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/12335
Karar: 2005/14676
Karar Tarihi: 24.10.2005
ÖZET : Temyiz süresi ilamın usulen taraflara tebliği ile işlemeye başlar ( HUMK. m. 432/1 ). Gerekçeli karar tebliğ edilmeden temyizden feragat sonuç doğurmaz. Tarafların 19.03.2003 tarihli "boşanma kararını aldık, temyiz etmiyoruz" şeklindeki dilekçede belirtilen nedenle geçerli bir temyizden feragat niteliğinde olmadığından karar henüz kesinleşmemiştir.
Davacı, 25.03.2003 hakim havale tarihli dilekçesiyle davasından feragat etmiştir. Bu yönde bir karar verilebilmesi için 19.03.2003 tarihli tarafların boşanmasına dair kararın bozulması gerekir.

(1086 S. K. m. 432/1)
Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm ek karar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Mahkemece esas hakkında karar verildikten sonra yeniden dosyanın ele alınarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle mahkemenin 25.03.2003 tarihli "ek kararın" bozularak ortadan kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Gerekçeli kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Temyiz süresi ilamın usulen taraflara tebliği ile işlemeye başlar ( HUMK. m. 432/1 ). Gerekçeli karar tebliğ edilmeden temyizden feragat sonuç doğurmaz. Tarafların 19.03.2003 tarihli "boşanma kararını aldık, temyiz etmiyoruz" şeklindeki dilekçede belirtilen nedenle geçerli bir temyizden feragat niteliğinde olmadığından karar henüz kesinleşmemiştir.
Davacı, 25.03.2003 hakim havale tarihli dilekçesiyle davasından feragat etmiştir. Bu yönde bir karar verilebilmesi için 19.03.2003 tarihli tarafların boşanmasına dair kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Açıklanan nedenle mahkemenin 19.03.2003 tarihli kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 24.10.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/12193
Karar: 2005/9713
Karar Tarihi: 03.10.2005
ÖZET : Temyiz edilmemiş sayılmasına ilişkin kararlar, bu kararın tebliğinden itibaren aynı kanunun 432'nci maddesi uyarınca yedi gün içinde temyiz edilebilmektedir. Buna göre bu karar, temyiz harcı yatırılmak suretiyle temyiz edilebilecektir.
(1086 S. K. m. 432, 434)
Dava: Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 8. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 06.03.2003 gün ve 2000/807 - 2003/148 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Heyetçe yapılan incelemede, davacılar vekilince, HUMK'nun 434/son maddesi yollaması ile 432/son maddesi uyarınca, mahkemenin temyiz edilmemiş sayılmasına kararı temyiz edilmiş olup, ancak temyiz edilen bu kararın, taraflara tebliğ edilmediği gibi temyiz harcının yatırılmadığı ve davalı tarafa temyiz dilekçesinin tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır.
HUMK'nun 434'üncü maddesi gereği temyiz edilmemiş sayılmasına ilişkin kararlar, bu kararın tebliğinden itibaren aynı kanunun 432'nci maddesi uyarınca yedi gün içinde temyiz edilebilmektedir. Buna göre bu karar, temyiz harcı yatırılmak suretiyle temyiz edilebilecektir.
Açıklanan bu nedenlerle dosyanın, anılan kararın tebliğ edilip edilmediği araştırılarak, tebliğ edilmemiş ise tebliği ile temyiz harcı alınmak ve temyiz dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.10.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Sayın Durmaz yukarıdaki Yargıtay kararlarında da görüldüğü üzere kanunu bu şekilde yorumlayan ben değilim. Ayrıca kızmıyorum da sizin ısrarla temyizi tebliğ olmadan da yapılabileceğiniz fikrini nereden çıkarttığınız anlayamıyorum. HUMK m:427 temyizin tebliğ ile başlayacağını açıkça ifade ediyor .Nasıl rastlayamadınız anlayamadım.Hakeza m:430'da tenyiz dilekçesinde kararın tebliğ taraihinin muhakkak bulunması gerektiği yazıyor. Acaba siz temyiz dilekçelerinize karara muttali olduğunuz tarihi mi yazıyorsunuz. Ayrıca idari davaları açar iken sizin karara muttali olduğunuz tarihi aksini iddia eden idareye karşı muttali olduğunuz tarihi ne şekilde ispatlayabilirsiniz ? Sonuçta davayı açan siz olduğundan bu konuyu ispatlamak da size düşer. zaten bizlerde idari davaları açar iken idari kurumun vermiş olduğu cevap tarihindeki tarihe göre süreyi hesap edip davayı açıyoruz.
Acaba siz ısrarcı olduğunuz konuda kararı tebliğ ettiğinize dair tebliğ parçası dosyada olmadan hiçbir dosyanızı temyiz makamına gönderttirebildiniz mi?Merak ettim varmı böyle bir hakim ve kalem görevlisi ? Gerçekte olmayan konuları tartışmanın da bence faydası yok.
Ayrıca tebliğ usuksüzlüğünden veya hileli tebliğden değil TEMYİZ İÇİN TEBLİĞİN KANUNİ ŞART olup olmadığını istişare ediyoruz. Bu sebeple örnek karar emsal olmadı.
**************************************