Mesajı Okuyun
Old 23-11-2019, 22:07   #3
AV EKİN HASRET AKYOL

 
Varsayılan

İştirak Nafakası kural olarak çocuğun 18 yaşını doldurması, evlenmesi ya da TMK m.12 göre mahkeme kararı ile ergin kılınması sureti ile son bulur. (TMK m.328/1) Ancak çocuk ergin olmasına rağmen eğitim hayatına devam ediyorsa eğitim hayatı sonuna kadar iştirak nafakası ödenmeye devam edilir. (TMK m.182/2)

T.C. YARGITAY 2.HUKUK DAİRESİ ESAS NO:2016/447 KARAR NO:2016/2843 belirtilen kararda Ergin Olan Çocuk Tarafından Açılmış Bir Nafaka Davası Bulunmaması halinde, (bu dava genelde reşit olup eğitim hayatı devam eden çocuklar tarafından açılmaktadır) İştirak Nafakasının Ayrıca Bir Mahkeme Kararına Gerek Olmaksızın Kendiliğinden Ortadan Kalktığı hakkında bilgi verilmektedir.

Çocuk reşit olmasına rağmen, nafaka yükümlüsü iştirak nafakası ödemeye devam etmişse, Yargıtay kararları uyarınca, bu ödemeler ahlaki görevin yerine getirilmesi olarak nitelendiğinden, iadesinin talep edilmesi mümkün değildir. Ancak, çocuğun reşit olmasından sonraki dönem için iştirak nafakasının cebri icra yolu ile tahsili yoluna gidilmişse, Yargıtay, artık bir ahlaki yükümlülükten söz edilemeyeceğini, dolayısıyla bu durumda ödenmek zorunda kalınan nafakanın iadesinin talep edilebileceğini söylemektedir.

Fakat şurada dikkat edilmesi gereken bir husus mevcuttur.
Sonrasına çocuk tarafından eğitim için yardım nafakası davası açılması durumunda kanun düzenlemesine göre, eğitim devam ettiği sürece devam edeceği, eğitim hayatının bitmesi ile sonlandığı anlaşılmaktadır fakat Eğitim nafakasının, Genel uygulamada kriteri, çocuğun eğitiminin sona erdiği tarih değil; sigortalı bir işte çalışmaya başlaması ile ihtiyaç durumunun ortadan kalkmasıdır.

İştirak nafakası yükümlülüğünün, çocuğun reşit olması ile birlikte kendiliğinden ortadan kalktığı kabul edilirken, eğitimi devam eden reşit çocuğa ödenen nafakanın ise kendiliğinden ortadan kalkmayacağı kabul edilmektedir. Çocuğun eğitim ihtiyaçları için ödenen nafakanın sona ermesi, bağlanma koşulları ortadan kalktığında, ancak yükümlüsünün (anne veya babanın) açacağı nafakanın kaldırılması davası ile mümkün olabilecektir.

Mevcut durum göz önünde bulundurulduğunda müvekkilinizin iştirak nafakası ödemesi ve konuyla ilgili herhangi bir dava açması gerekmemektedir. Diğer bilgileri de sadece aklınızda bulunması için yazmış bulunmaktayım. İyi günler dilerim