Mesajı Okuyun
Old 05-05-2012, 22:10   #2
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan starsailor
İşçinin ücret alacağına gecikme faizi uygulanması için ihtarname keşidesinin zorunlu olmadığına ilişkin Yargıtay kararına ihtiyacım var.Yardımcı olursanız sevinirim...Saygılarımla

Aşağıda verdiğim karar aleyhe bir karardır.Sizin dediğiniz gibi karar olacağını hiç sanmıyorum.Dava açmadan önce gönderilen ihtarname temerrüde düşürme ve faiz başlangıcı için yeterlidir.Yargıtay davanın açıldığı tarihi temerrüd başlangıcı olarak kabul etmemektedir.

T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi
Esas: 2008/6427
Karar: 2009/23304
Karar Tarihi: 17.09.2009
İŞÇİ ALACAKLARI DAVASI - İŞÇİNİN NOTER ARACILIĞIYLA DAVALI İŞVERENE İHTARNAME YOLLADIĞI - İHTARNAME İLE BEŞ GÜN SÜRE VERİLDİĞİ - DAVALI İŞVERENİN İHTARNAMEYİ TEBELLÜĞ ETTİKTEN BEŞ GÜN SONRA TEMERRÜDE DÜŞTÜĞÜ - FAİZE TEMERRÜT TARİHİNDEN HÜKMEDİLMESİ GEREĞİ
ÖZET: Davacı işçi noter vasıtasıyla davalı işvereni gönderdiği ihtarname ile temerrüde düşürmüştür. Davacı, davalı işverene alacaklarını ödemesi için beş gün süre vermiştir. Bu durumda davalı işveren ihtarnameyi tebellüğ ettikten beş gün sonra temerrüde düşmüştür. Mahkemece fazla çalışma ve genel tatil ücretlerine temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
(1475 S. K. m. 14) (4857 S. K. m. 32, 41, 47, 57) (818 S. K. m. 101) (9. HD. 28.04.2005 T. 2004/24398 E. 2005/14779 K.)
Dava: Davacı, kıdem tazminatı, izin, ulusal bayram, genel tatil ücreti, fazla çalışma ile ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi C.Ç. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Yargıtay Kararı
Karar: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacının temyizine gelince;
3- Davacı işçi, iş sözleşmesini 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14/5. maddesi uyarınca feshettiğini belirterek kıdem tazminatı, fazla çalışma, genel tatil, ücretli izin ve ücret alacağı talebinde bulunmuştur.
Davalı işveren, iş sözleşmesinin davacı tarafça istifa etmek suretiyle sona erdirildiğini, kıdem tazminatı talep edemeyeceğini, fazla çalışma, izin ve ücret alacaklarının ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davacının kıdem tazminatı, genel tatil çalışma ücreti ile fazla çalışma alacağından % 60 hakkaniyet indirimi yapılarak hüküm altına alınmıştır.
Davacı işçinin istek konusu süre içinde fazla çalışma ücreti isteklerinin kabulüne karar verilmiştir.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay'ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay 9. HD. 18.07.2008 gün 2007/25857 E., 2008/20636 K., Yargıtay 9. HD. 28.04.2005 gün 2004/24398 E., 2005/14779 K. ve Yargıtay 9. HD. 09.12.2004 gün 2004/ 11620 E., 2004/27020 K.). Gerçekten bir işçinin uzun süre ve her gün aynı şekilde günlük çalışma süresinin üzerinde fazla çalışma yapması hayatın olağan akışına uygun düşmez. Fazla çalışma ücretinden indirimi öngören bir yasal düzenleme olmasa da, Yargıtay'ın yapılmasını öngördüğü indirimi çalışma süresinden indirim olarak algılamak gerekir. Fazla çalışma ücretinden indirim taktiri indirim yerine, kabul edilen fazla çalışma süresinden indirim olmakla, davacı tarafın kendisini avukat ile temsil ettirmesi durumunda reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekir. Ancak, fazla çalışmanın taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Somut olayda davacı işçinin fazla çalışma alacağı işyeri turnike giriş-çıkış kayıtlarına göre bilirkişi tarafından hesaplanmıştır. Yukarıda belirtildiği üzere fazla çalışma alacağı yazılı belgelere dayandığından mahkemece hakkaniyet indirimi yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4- Öte yandan davacı işçi noter vasıtasıyla davalı işvereni 08.11.2006 tarihinde gönderdiği ihtarname ile temerrüde düşürmüştür. İhtarname davalı işverene 10.11.2006 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı, davalı işverene alacaklarını ödemesi için 5 gün süre vermiştir. Bu durumda davalı işveren 16.11.2006 tarihinde temerrüde düşmüştür. Mahkemece fazla çalışma ve genel tatil ücretlerine temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.09.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı