Mesajı Okuyun
Old 11-04-2002, 21:49   #8
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşlarım,
Sayın Aydın,

Mesleki giysi '' Cübbeye'' ilşkin değerlendirmelerinize teşekkür ediyorum.

Yargılama da mesleki giysi, fonkiyonel olarak savunma tekelinin bir ifadesidir. Bu ifade bir başkasının hak ve hukukunun yargı işlevinde savunulmasıdır. Cübbe bir başkasının hukukunu yargılama esnasında savunulduğu sürece giyilmektedir. Yani cübbe ancak yargılama fonksiyonları dahilinde ve pek özel hallerde giyilebilir.

Bu anlamda cübbennin dokunulmazlığı yargı bağımsızlığı ile savunmanın dokunulmazlığı ile özdeştir. Cübbenin giyilmesi yargı fonksiyonu ile başlar. Yargılamanın bitmesi ile ''Cübbenin'' fonksiyonel görevi sona erer.

Mutlaka sokakta binlerce yıllık geçmişi olan cübbe ile yürüyen avukatlar yurttaşların dikkatini çekecektir. Ancak insanların, kamuoyunun dikkatini çekme adına cübbe feda edilemez.

Bu anlamda Avukatlık Hukukunda mesleki giysinin hangi hallerde giyilip giyilemeyeceği başta Paris Barosu olmak üzere tüm çağdaş hukuk devletlerinde uzun bir süredir tartışılmaktadır.

Ancak ortak nokta mesleki giysinin gösteri ve yürüyüşlerde giyilemeyeceğine ilişkindir.

Türkiye Barolar Birliği 7. Genel Kurul Toplantısında aldığı kararla, Avukatların günümüzde geçerli olan Resmi Kılıkları düzenlenmiş ve Resmi Kılığı düzenleyen yönerge 01.01.1975 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Sayın Aydın ın anlatımındaki ;
--------------------------------------
Gerek avukatların, gerek diğer meslek mensuplarının, sırtlarında ne ile ve nasıl yürüdüklerinden çok, ne için yürüdükleri beni daha çok ilgilendiriyor.
--------------------------------------
ifadeyi algılayamadığımı belirtmek isterim.

Saygılarımla.
Av. Adil Giray Çelik