Mesajı Okuyun
Old 25-03-2010, 21:40   #15
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades
Ben teşekkür ederim Üstadım
Naçizane cevap vermeye çalışayım Üstadım
1. Bu akit "yazılı bir akit değildir" İcapçı icabını, kabul eden de kabul beyanını inkar etmiyor (kabul ediyor) ise bu, bir akittir; bu durumda sözlü akit demek bize bir fayda sağlayacaksa (iki tarafın da yazılı metindeki icap ve kabulüne itiraz etmemesi halinde) evet sözlü akittir
2. Yazılı delil değildir; kabul eden taraf bakımından yazılı delil başlangıcı da diyemeyiz, çünkü: 1086 S.K. m.292/2:"Mukaddimei beyyine müddeabihin tamamen sübutuna kâfi olmamakla beraber bunun vukuuna delâlet eden ve aleyhine ibraz edilmiş olan taraf canibinden verilen evrak ve vesaiktir."
3. Kabul eden taraf, icapçının yazıp imzaladığı bir metni kabul etmediği sürece bu, bir delil niteliğini haiz değildir. Aslında bu evrak, tek başına hiçbir şey değildir
4. BK m.38: "Bir kimse salahiyeti olmadığı halde diğer bir şahıs namına bir akit yaptığı takdirde, bu şahıs bu akde icazet vermedikçe alacaklı veya borçlu olmaz. Diğer tarafın, temsil edilenin münasip bir müddet içinde o akde icazet verip vermeyeceğini beyan etmesini talebe hakkı vardır. Bu müddet zarfında icazet verilmediği halde, o kimse mülzem olmaz."
Kabul eden, sözleşmeye icazet verdiğinde doğrudan doğruya temsil söz konusu olacak ve yetkisiz temsilcinin attığı imza da (imzanın atıldığı tarihten itibaren) kabul eden adına temsilcisinin imzası olmakla evet bu, yazılı bir akit olacaktır. İlk akitten farkı: kabul edenin (icazet ile birlikte) yetkili temsilcisinin imzasını da havi olması; yani, yazılı metin+icapçının imzası ve yazılı metin+kabul eden (adına yetkili temsilcisinin)imzası olmasıdır(diye düşünüyorum )

Saygılarımla...

Üstadım cevap verdiğiniz için teşekkür ediyorum.

Ancak ben hala aksi görüşteyim.