Mesajı Okuyun
Old 16-10-2009, 15:33   #21
elevent

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan zeynel
Hukuk fakültesinde okuduğum dersleri düşündüm. Hiç işime yaramayan ve muhtemelen yaramayacak olan bir sürü şey öğrendim. Hayatımda belki bir iki kez karşıma çıkabilecek veya hiç çıkmayacak deniz ticaret hukukuna harcadığım emeğe acıyorum.

Ancak; her hukukçunun çok sık kullandığı dilekçenin nasıl yazılacağı hiçbir derste anlatılmaz. Bu forumdaki tartışmanın en büyük nedeni..

Sorun dilekçe örneği veya örnek dilekçede değil, sorun fakültelerimizde.. Hiç mahkeme salonu görmeden fakülteden mezun olmuştum, çok büyük eksiklik halbuki.. Yazacak çok şey var, bu kadar karamsarlıkla yetineyim..


Anlattığınız sorun, üniversite kavramı ile alakalı. Hukuk fakültesi, müfredatı ve usulu itibariyle "hukukçu" yetiştirmeye odaklı bir yerdir. En azından iddiası öyledir. Amacı, hakim, savcı, avukat gibi tabir caizse "hukuk uygulamacısı" yetiştirmekten çok hukuk kavrayışına sahip bireyler yetiştirmektir. Bunu ne kadar yapabiliyor, o tartışılır. Ben şahsen onu da yapamadığını düşündüğüm için pek tartışmam İşte bu sebepten, siz, ben, bir çokları fakülteden mezun olduğumuzda sudan çıkmış balık gibi olduk. Belki de fakülteyi bitirdikten sonra, dört sene de Hakimlik Okulu, Savcılık Okulu, Avukatlık Okulu adı altında uygulamalı meslek okullarında okumalıydık.

Son olarak konuyla alakalı bir anekdot anlatayım. Birinci sınıfa ilk geldiğim gün ilk dersimiz Hukuk Başlangıcı idi. Ben o zamanlar hukuk deyince tek duyduğu şey dava dilekçesi olan bir öğrenci olarak, kalkıp hocaya dilekçe yazma konusunda bir şeyler sorayım hem de konuşma pratiği olur diye düşünüp tam el kaldırmak üzereydim ki, Hoca bir geçen seneki mezuniyet törenini anlatarak derse başladı. Geçen sene üniversite birincisi olarak mezun olan arkadaş, yaptığı mezuniyet konuşmasında mealen "Bugün mezun olduk, hem de ben birincilikle mezun oldum. Ama ne fayda, bir dilekçe yazmayı bile bilmiyorum." şeklinde sitemde bulunmuş. Hoca, bunu bize anlattıktan sonra, başladı bağırmaya, "Efendim, burası Hukuk fakültesi, burada hukuk öğrenilir, burası size dilekçe yazmayı öğretmez, hukukçu yetiştiririz biz burada, maalesef bunu idrak edemeyen kişiler birincilikle mezun oluyorlar. Hayret ki ne hayret" Hoca o günü tekrar yaşıyormuşcasına, öfkeyle bağırırken, ben söz alma fırsatı bulamadığım için gayet memnun bir şekilde sırama sinmiştim.