Mesajı Okuyun
Old 06-05-2017, 16:30   #27
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/10346
K. 2017/704
T. 26.1.2017

• İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRILMASI TALEBİ ( Tarafların Gerçekleşen Sosyal ve Ekonomik Durumları Nafakanın Niteliği Müşterek Çocuğun Yaşı Eğitim Durumu İhtiyaçları Ekonomik Göstergelerdeki Değişim ve Nafaka Yükümlüsünün Gelir Durumu Nazara Alınarak İştirak Nafakasının Hakkaniyet İlkesine Gereğince Değerlendirileceği )

NAFAKA MİKTARININ YENİDEN BELİRLENMESİ ( Nafaka Miktarının Yeniden Belirlenmesi İçin Aradan Uzunca Bir Zamanın Geçmesinin Gerekli Olmadığı - Tarafların Gelirlerinde veya Küçüklerin İhtiyaçlarında Artış Olması Halinde Her Zaman Artırım İstemi İle Dava Açılabileceği )

• HAKKANİYET İLKESİ ( Nafakanın Artırılması Talebi - Tarafların Gerçekleşen Sosyal ve Ekonomik Durumları Nafakanın Niteliği Müşterek Çocuğun Yaşı Eğitim Durumu İhtiyaçları Ekonomik Göstergelerdeki Değişim ve Nafaka Yükümlüsünün Gelir Durumu Nazara Alınarak İştirak Nafakasının Hakkaniyet İlkesine Gereğince Değerlendirileceği )
4721/m.331
ÖZET : Dava, iştirak nafakasının arttırılması talebine ilişkindir.

Nafaka miktarının yeniden belirlenmesi için aradan uzunca bir zamanın geçmesi gerekli olmayıp, tarafların gelirlerinde veya küçüklerin ihtiyaçlarında artış olması halinde her zaman artırım istemi ile dava açılabilir.

İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir.

Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alınarak iştirak nafakasının hakkaniyet ilkesine gereğince değerlendirilip karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki iştirak nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacısayılı anlaşmalı boşanma kararı ile müşterek çocuk için aylık 250,00 TL iştirak nafakasına ve bu nafakanın her yıl % 10 oranında arttırılmasına hükmedildiğini, müşterek çocuğun özel okula gittiğini, ihtiyaçlarının arttığını, tek başına karşılamaya çalıştığını, davalının nafaka dışında katksı olmadığını belirterek, iştirak nafakasının 1.000 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı, iştirak nafakasının protokol ile belirlendiğini, nafakayı düzenli olarak ödediğini, nafaka dışında da okul ücretini davacıya verdiğini, maddi durumunun bir değişim olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iştirak nafakası artışının davalı tarafça düzenli olarak yapıldığı, davalı tarafın müşterek çocuk için ayrıca maddi katkıda da bulunduğu, tarafların sosyal ekonomik durumlarında fazla bir değişikliğin olmadığı, paranın satın alma gücü ve enflasyon oranının nafaka artış miktarının altında olduğu, nafakanın protokolde ve mahkeme ilamında hüküm altına alınan orandan fazla miktarda arttırılmasını gerektirir bir durum olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır".

TMK.nun 330.maddesindeki düzenleme, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir şeklindedir.

TMK'nun 331.maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir.

Söz konusu hüküm gereğince; nafaka miktarının yeniden belirlenmesi için aradan uzunca bir zamanın geçmesi gerekli olmayıp, tarafların gelirlerinde veya küçüklerin ihtiyaçlarında artış olması halinde her zaman artırım istemi ile dava açılabilir.

İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir.

Somut olayda, tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırmasında; davacının bankada çalıştığı, 2.700 TL maaş aldığı, 1.000 TL kira ve aidat ödediği, evli olduğu, davalının teknisyen olarak çalıştığı, 2.395 TL maaş aldığı, 400 TL kira ödediği, müşterek çocuğun ise 2003 doğumlu olduğu, özel okula gittiği tespit edilmiştir.

Mahkemece, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak iştirak nafakasının TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine gereğince değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı