Mesajı Okuyun
Old 29-06-2020, 15:32   #1
mehmetardic

 
Varsayılan Tapu İptal Tescil Davası - Avukatın Sorumluluğu - Kötü Niyet Tazminatı?

Herkese kolay gelsin.

Müvekkilim koop. üyeliğinden ihraç ediliyor, açtığı dava sonunda ihraç kararı iptal ediliyor ve temyiz vs geçip kesinleşiyor.

Daha sonrasında taraflar arasında ihtarnameler vs vs. gönderiliyor.

Koop, (müvekkilin ihraç edildiği için katılmadığı bir toplantıda alınan karar gereğince) bir miktar parayı 'elden' ödemesini istiyor. Malum, koop icralarla yedi düvele borçlu zaten. Elden istediği için müvekkil ödemek istemiyor, ama önceki devirlerdeki gibi yapılacağını, parayı arsa sahibine vermesini, koop'in arsa sahibinden alacağını söylemeleri üzerine kabul ediyor.

Buraya kadar bir problem yok.
Daha sonrasında arsa sahibinin tapuyu vermekte zorluk çıkardığı vs. gerekçesiyle bir nevi 'gidin ikna edin adamı' diyerek arsa sahibinin iletişim bilgilerini vermesi üzerine arsa sahibinden tapuyu alıyor.
Bu arada koop-arsa sahibi arasındaki sözleşme gereğince 'koop. talebi ile üyeye devredilecektir' denilmiş. Yani önce koop'e sonra üyeye değil, doğrudan üyeye devir edilecek şekilde sözleşme düzenlenmiş.

Velhasıl işlem böyle yapıldıktan sonra koop. işlemin muvazaalı olduğu gerekçesiyle tapu iptal tescil davası açmış durumda.

Ancak dava dilekçesinde müvekkil sıradan bir 3.kişi gibi gösteriliyor, arsa sahibi ile ortak hareket ederek gerçek olmayan satıştan bahsedilerek iptali isteniyor.
Müvekkilim evi alımından kısa bir süre sonra 3.bir kişiye satıyor. Sattığı kişi de davalı olarak gösterilmiş durumda. Tüm satışlarda tapu bedeli piyasa rayicinde ve ödemeler de banka aracılığı ile.
Ve mahkemece tedbir konuluyor.

Sorularım;
- Koop., ihracın iptaline ilişkin kararda da bu davada da aynı vekil tarafından temsil ediliyor.Vekilin, bildiği bu hususu dilekçede belirtmemesi ve sanki böyle bir olay (yaklaşık 6 yıl süren kesinleşme sürecinden, ihtarnamelerden vs - kaldı ki vekilin ofisindeki uzlaşmaya yönelik görüşmeleri saymıyorum bile) olmamış gibi beyanda bulunması mesleki olarak suç/usulsüzlük vb teşkil eder mi? (bence etmesi lazım)

-ihracın iptaline yönelik karardan bahsetmeyerek mahkemeyi yanıltıcı beyan ile ilgili olarak suç oluşmuş mudur?

-Bu yanıltıcı beyan esas alınarak konulan tedbir sebebiyle (kasıtlı olarak yanıltıcı beyanda bulundukları düşünüldüğünde) bir nevi kötü niyet tazminatı vb. istenebilir mi?

Yardımlarınız için teşekkürler.