Mesajı Okuyun
Old 10-04-2002, 14:14   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Alıntı yapılan mesajın sahibi: Av.M.Aydın Bilen
Sayın Dostum Av.M.Saim Tikici,

Vermiş olduğunuz yanıt,benim de bilmekte olduğum araştırmacı kişiliğinizi yansıtmaktadır.Değindiniz hususlar muhakkak ki doğrudur.Ancak benim kanaatime göre burda gözden kaçırılan bir kural bulunmaktadır.Ticaret Kanunu,Borçlar Kanunu'na göre daha özel niteliktedir.Kanunların veya hükümlerin çelişmesi durumunda özel nitelikteki olana değer verileceği bir kuraldır.Bu nedenle cirodaki bozukluk düşüncesiyle borç ilişkisinin ortadan kalkmış olduğu şeklindeki düşüncenize saygı duymakla birlikte katılmamaktayım.
Bundan başka daha önceki yazımda da belirttiğim gibi;çekte keşidecinin lehdar olması hukuken mümkündür.Lehdar ilk ciranta olabileceğine göre;daha sonra hamil durumuna geçen keşideciden dolayı borç ilişkisinin sona erdiğini kabul edebilmek evleviyetlik ilkesine de aykırı olur.Başka bir anlatımla;keşideci lehdar olabiliyor ise evleviyetle ciranta olabilir.
Bu hususları olaya özgülediğimizde;lehdar Y,alacağını keşideci X A.Ş den tahsil ettiğinde çeki İADE edecektir.Ancak çeki İPTAL (İptal şerhi) düşerek iade etmelidir.Aksi takdirde bunun başka bir ticari ilişkiden kaynaklanmış olabilmesi ihtimali de düşünülebilir.Y'nin çekin arkasında cirosu olduğuna göre bundan sorumlu olmaması düşünülemez.Teorik olarak bakıldığında Y'nin oluşan zararını telafi edebilme imkanı da vardır.X A.Ş aleyhinde sebepsiz zenginleşme,tazminat veya icrai takip yapabilmesi mümkündür.Y ticari iş niteliğindeki bu ilişkide basiretli bir tacir gibi davranarak gerekli özeni gösterip çeki İPTAL ETMEDİĞİ için sorumludur.

Selam ve saygılarımla.
Av.M.Aydın Bilen


Dostum sn.Av. Bilen,

İki Yargıtay kararı:

Y 11 HD. 31.5.1991 T, E.3796/K.3594

'' Çeki geriye ciro ile devir alan ciranta, çeki devir etmeden önceki durmuna girer.. ve bu durumda kimlere müracaat hakkı varsa onlara ancak müracaat edebilir..!!''

Y.11.HD. 7.2.1991 T. E.8763,K.676

''Kambiyo senedini elinde bulunduran cirantanın, kendisinden sonraki cirantalara bedelini ödeyerek geri aldığının kabulü gerekir..''

Yukarıda yer verilen iki yargıtay kararı ve BK.88/son cümle ve Tk.621. maddelere göre Keşidecinin, bu çeki bir başkasına ciro etmesinden sorumlu olacağını ihtilafsız ortaya koymakta ve sizinde isabetle belirttiğiniz üzere, sebepsiz zenginleşme de dahil, bu haksız ciro nedeniyle tazminat davasından sorumlu olması halini teyit etmektedir. Burada hemfikiriz ve sorun yoktur.

Sorun, hamilin, senet metninden (Çek metninden anlaşılan) ciro istismarına vakıf olup olmayacağı, iyiniyetli sayılıp sayılmayacağı noktasındadır.

Sizin belirttiğiniz Çek'tekeşideci lehine ciro yapılması ve tekrar tedavüle koyulması hususu açıkça TK.700/son hükmü icabıdır. Dolayısıyla TK.730. maddenin atfına da esasında gerek yoktur. Bunda da aramızda görüş farkı yoktur.

Bu yönde bir ciro, keşideciyi doğrudan borçlu kılar. Çünkü, lehdarın keşideciye cirosu, TK.621 ve BK.88 icabıdır ve alacağını tahsil ettiğine karinedir. Başka bir ifade ile lehdarın çekten doğan alacağını devir ve tedavüle sokma arzusuna dayalı değildir. Bu husus açıkça çek metninden anlaşıldığı için def' iler faslında, sadece keşideciye değil, size, bana velhasıl herkese karşı dermeyan edilir ve hamilin iyiniyetini kaldırır.

Tk.702: Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirne bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde selahiyetli hamil sayılır..''

Bizim anlaşamadığımız tek nokta buradadır..

Gerçi her konuda anlaşmak da doğru değildir.



Diğer görüşleriniz son derece doğru ve isabetlidir. Adıyaman' da havalar nasıl?Elimde çomak, demin birini andım bekliyorum onu..

Selam ve saygıalrımla..