Mesajı Okuyun
Old 05-05-2016, 16:17   #10
Av.CKaran

 
Varsayılan

Şöyle de bir Yargıtay kararı var. Yargıtay yakın zamanlarda nasıl karar veriyor bilmiyorum. Karşı görüşteki hakimin görüşü de dikkate değer.

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 1986/2276
K. 1986/4619
T. 21.4.1986
• İCRA EMRİNİN VEKİLE TEBLİĞİ ZORUNLULUĞU
• VEKİLE TEBLİĞ ZORUNLULUĞU ( İcra Emri )
7201/m.11
1086/m.62
2004/m.32,21
ÖZET : İlamlı takibe konu olan ilamda, davanın vekille takip edildiği belli ise, icra emrinin vekile tebliğ edilmesi gerekir.
DAVA : Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 17.2.1986 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : HUMK`nun 62, 7201 sayılı Kanun`un 11. maddeleri hükmüne göre ilamda vekille temsil edildiği anlaşılan borçluya doğrudan icra emri çıkarılamaz. Bu konudaki borçlu şikayetinin kabulü gerekir iken tebligata ıttıla kesbedildiğinden bahisle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının İİK 366 ve HUMK 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 21.4.1986 gününde, oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
İİK`nun 24. maddesi hükmüne göre ilamlı takipte genel ilke olarak icra emrinin borçluya tebliğinde yasaya aykırılık yoktur. Zira İİK`nun 338, 338/a maddeleri gereği mal beyanında bulunma mecburiyeti ve vekilin borçlu adına bilerek mal beyanında bulunma yetkisine sahip olmadığından bu açıdan tebligatın asile yöneltilmesi yerindedir. HUMK`nun 62. maddesi ilamı alan davacı alacaklı lehine vazedilmiş bir hükümdür. Tebligat Kanunu`nun hükümlerinin olayla bir ilgisi yoktur. Davayı borçlu adına takip eden vekillerin yetki sınırları belli değildir. İcra takip seyrine katılmamışlardır.
SONUÇ : Açıklanan durum karşısında merci kararının onanması gerekirken bozulması yolundaki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.