Mesajı Okuyun
Old 07-06-2002, 20:21   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Sayın se la vi, (lütfen bağışla diğeri çok zor)

Kafanın biraz karışması normal.

Alıntı:
2- Hırsızın tüpçü olması durumunda BK md 41 gereğince tazminat davası direkt tüpçüye açılmaz mı?


ilk sorudaki gibi davanın açılabilmesi bakımından ailenin aile düzeninden gelen sorumluluğu ve BK.55 veya 100 ihtimali geçerlidir. Hırsızlıktan sabıkalı olduğunu bildiği işçiyi bilerek çalıştıran işyeri sahibi elbette gerekli özeni göstermemekten dolayı (kusursuz sorumluluk icabı) sorumlu olur.


Alıntı:
peki, aynı mantıkla hareket etsek.. Diyelim ki ben bir haksız fiil işledim ve üzerime kayıtlı hiç bir şey yok. (20 yaşındayım) Velayet hükümlerine göre 18 yaşını dolduran ama okumakta olan çocuga ailenin bakma yükümü devam etmektedir. Yani, her yönden aileme bağlıyım, tüm masraflarımla. Para da kazanmıyorum. Bana açılan davada, para benden tazmin edilemez, çünkü mal varlığım yok. Ailemin de sorumlulugu söz konusu olamaz. Peki, bu durumda zarar görenin zararı kimden tazmin edilecek?


Hemen yukarıda yer alan varsayımınızda sorumluluk açısından sorun yok, sadece tahsilde imkansızlık yahut zorluk vardır.. Çünkü reşit olan siz bu davada doğrudan eyleminiz gereği sorumlu olursunuz.. Reşit olan çocuğun, (öğretim giderlerine katlanma hariç, bunun olayla ilgisinin olmadığını düşünüyorum) haksız eylemlerinden ve işlemlerinden ailesi mesul olmaz. Mahkeme reşit olan sizi tazminata mahkum eder ama, alınan ilam malvarlığınız o an için olmadığından (ilamlardan kaynaklanan alacaklar 10 yıllık zamanaşımına tabidir) zamanaşımı üresi doluncaya kadar tahsil edilebilme ihtimaline dayalı olarak sizi bekleyeceklerdir.. yani aciz vesikası yerine geçecek yapılamayan haciz tutanağı, malvarlığınız olana kadar (zamanaşımı korunmak kaydı ile) sizi takip eder..

Fazla kafanı karıştırma, okul kitaplarında uygulamadan daha fazla yer alır bu tür olaylar.. Çünkü hırsızlar reşit olsa bile bir şeyleri çıkmaz..

Selam ve saygılar..