Mesajı Okuyun
Old 05-10-2006, 13:49   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Katkı

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2002/6-76
K. 2002/96
T. 13.2.2002
• ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ ( Ağaç ve Muhtesatın Durumu )
• AĞACIN DEĞERİ ( Ortaklığın Giderilmesi - Mütemmim Cüz'ün İstisnası )
• MUHTESATIN DEĞERİ ( Ortaklığın Giderilmesi - Ağaç/Mütemmim Cüz'ün İstisnası )
• MÜTEMMİM CÜZ'ÜN İSTİSNASI ( Paydaşlara Aidiyetine İlişkin Tapuda Şerh Veya Bu Hususta Tüm Paydaşların İttifakı Gereği )
743/m. 619
ÖZET : İlke olarak satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde bina ağaç vesaire gibi muhtesat varsa bunlar olay tarihinde yürürlükte bulunan Medeni Yasanın 619 arzın mütemmin cüzü sayıldığından arz ile birlikte satışına karar verilir. Ancak, bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorlarsa, o takdirde o değere göre oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki "ortaklığın giderilmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kuyucak Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 18.7.2001 gün ve 2001/80 E. - 214 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 11.10.2001 gün ve 2001/7538-7848 sayılı ilamı;

( ...Dava bir parça taşınmaz mal ortaklığının giderilmesine ilişkin olup, mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.

Satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde bina ağaç vesaire gibi muhtesat varsa bunlar MK. 619. maddesi uyarınca arzın mütemmim cüz-ü sayıldığından arz ile birlikte satışına karar verilir. Ancak bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorsa, o takdirde değerlere göre oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir. Oran kurulurken muhtesatın ve arzın dava tarihi itibarıyla ayrı ayrı değeri takdir ettirilir, bu değer toplanarak taşınmazın tüm değeri saptanır, bulunan tüm değer muhtesat bedeline ve arzın kıymetine ayrı ayrı oranlanarak yüzde itibarıyla ne kadarının muhtesata ne kadarının arza isabet ettiği belirlenir. Satış bedelinin dağıtımında da bulunan bu yüzde nispetler göz önünde tutularak muhtesata isabet eden kısmın sadece muhtesat sahibine veya payları nisbetinde sahiplerine arza isabet eden kısmın da payları oranında tüm paydaşlara verilmesi icap eder.

Muhtesatın arzın paydaşlarına değil de 3. şahsa aidiyetinin anlaşılması halinde bu şahsı muhtesat nedeniyle davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay verme mümkün değildir.

Olayımızda: Ortaklığın giderilmesi istenen taşınmazda yapılan keşif sırasında davalı vekili, ağaçların müvekkil tarafından yetiştirildiğini ileri sürdüğüne ve davacı vekili de bu savunmaya ve bilirkişi raporuna itiraz etmediğine göre ağaçların davalıya ait olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda yukarıda açıklanan şekilde oran kurularak satış bedelinin bu oran dahilinde dağıtılması gerekirken, yazılı şekilde satış kararı verilmesi hatalı olmuştur.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava ortaklığın giderilmesine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar Özel Dairece yukarıda bozma ilamında açıklanan nedenlerle bozulmuştur.

İlke olarak satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde bina ağaç vesaire gibi muhtesat varsa bunlar olay tarihinde yürürlükte bulunan Medeni Yasanın 619 arzın mütemmin cüzü sayıldığından arz ile birlikte satışına karar verilir. Ancak, bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorlarsa, o takdirde o değere göre oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir.

Olayımızda tapuda muhtesatların aidiyeti konusunda her hangi bir şerh olmadığı gibi, tarafların muhtesatın bir paydaş aidiyeti konusunda ittifak bulunmadığı gibi muhtesatın davalıya ait olduğu kanıtlanamamıştır.

Bu durumda, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi.