Mesajı Okuyun
Old 30-04-2007, 18:51   #20
Av.Elvan Akkaya

 
Varsayılan

yaff ben bi tek giresunda yaşıyoruz bunları sanıyodum.
demek trabzonda da aynı hikayeler

gerçi ben memur çocuğu olduğum ve üniversite sonra iş derken hiç amelelik yapmadığım için sizin kadar anım yok ama, dedemlerin bahçeye piknik niyetiyle giderdim yine de.
tabi dedem ırgat bulmuş bırakır mı!
sabah altıdan akşam altıya kadar topuklarımız sızlayana kadar fındık toplardık.(lisedeyim o zaman.çok yer gezdin uzak kaldın diye yakaladılar beni) ameleler iyi çalışmaz dal kırar diye dedem başlarında nöbetçilik ederdi.biz tabi dedemin görüş alanından çıkmayla sepetleri bırakıp muhabbete koyulurduk.zaten sepeti en son dolan ben oluyodum nedense.

örümcekten böcekten nefret ettiğim için sadece gözlerim ve ellerim açık kalacak şekilde giyinir,bahçenin rüküşü olurdum.
dedemin sesinin duyulmasıyla herkes ocakların başına..
"siz hala aynı sırayı mı topluyosunuz bakiim!!!"
sonra gelsin öğle yemeğinde dolmalar cırıtlalar(krep) karpuz peynirler...
patozdan sonra koruk seçme işinde çok iyiydim.bi yandan koruk ayıklarken bi yandan yerdim.
ama dedem fındıklar satılınca kıyamaz,herkesin topladığı çuvalı belirler,parasını bize verirdi. ne tatlı olurdu o fındık parasını yemek

artık fındık toplamaya gitmiyorum.fındık bahçesi olanların bitmeyen davalarına bakıyorum(((((