Sayın üyeler bir yakınımız mesai arkadaşının çektiği tüketici kredisine kefil oluyor. Borç bir müddet ödenmiş ancak ödeme planının yarısında asıl borçlu vefat ediyor. Vefat olayı intihar şüphesi taşıdığından kredi veren banka bu kez alacağını takibe koyuyor. Doğal olarak kefile karşı da icra takibi yapılıyor.
Bu arada borçlunun yasal mirasçıları mirası ret davası açıyorlar ve mirasın reddi kararını alıyorlar.
Kefil, borç daha fazla büyümesin diyerek icra dosyasını kapatıyor.
Borçlunun üzerine kayıtlı bir taşınmaz var. Miras ret edildiği için bu taşınmazın mülkiyetinin hazineye geçtiğini düşünüyorum. Şimdi sorum şudur; Kefilin ödediği meblağı geri alabilmesi için:
a. Hayat sigortasını yapan ancak şüpheli ölüm diye ödeme yapmayan sigorta şirketine karşı,
b. Mirasçı durumuna geçen hazineye karşı,
c. Muristen hazineye kalan ve borcu karşılamaya yeter mal varlığı olan taşınmazın kaydına "ihtiyati haciz- İhtiyati tedbir" istemli bir dava açmayı düşünüyorum. Bu konuda gözden kaçırdığım bir nokta varmıdır?
Ayrıca,
1. Davanın kukuki vasıflandırması davalı taraflara göre ne olmalı( alacak, sebepsiz zenginleşme, rücu vs.),
2. İleride otopsi raporunda intihar olduğu yada olmadığı anlaşıldığında sigorta şirketine karşı açılan dava nasıl etkilenir? Karşı vekalet ücretine hükmedilir mi?
3. Taraflardan birinin sigorta şirketi veya banka (A.Ş.)olması, diğerinin hazine olması ve alacağın Asliye Hukuk sınırı dahilinde olması karşısında görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi mi olur, Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa Asliye Ticaret Mahkemesi mi?
Biraz karışık bir metin oldu ama, siz değerli üyelerin basiret ve sabrınıza sığınarak görüşlerinizi diliyorum. Saygılarımla.